bu arada benim gerçek yaşım x gerçek mesleğim de y

dürüstlük eşiği yüksek olanlar için önemli yalanlar bunlar. yalan olması yanında bana göre yorucu, hevesleri bükücü ve karşımdakinden soğutucu etmenler.

bir şeyleri karşısındakinden gizleyip gerçeği sonra açıklayan insanı fesat bulmakla birlikte kendi iç dinamiği içinde haksız da bulmuyorum aslında. illaki böyle davranmaya iten bir sebebi vardır en azından olamalı. ancak bu tür bir gerçekten sapmaya maruz kalınca karşımdakini bir daha ciddiye alamıyorum. yalan söyleyeni eleştirdiğimden değil sadece kendimden kaynaklanan bir geri çekilme hali.
istemsiz bir şekilde linkteki videoyu aklıma getiren başlık.

istanbulda böyle biriyle buluşmuştum. buluştuğumuzda bana hornette söylediği herşeyin uydurma olduğu bir bir ortaya çıktı. fotoğrafından daha yaşlıydı, adının başka birşey olduğu konuştukça ortaya çıktı ama ne olduğunu söylemedi gene de, mesleğinin mühendis değil tıp doktorluğu olduğu yine konuşurken ortaya çıktı falan. adamdan acaip derecede rahatsız olmuştum. o yaptıklarından mahcup değildi hiç, bana "niye böyle bir ortamda gerçek kimliğimi açıklayayım ki? bu ortamda kime güvenebilirsin ki? bence sen de kimliğini herkese gizlemelisin, kimin ne olduğu belli değil".

valla bu eşcinsel ortamları gizli kapaklı döndüğünden, bir ifşa korkusu olduğundan, alakasız tiplerle buluşulduğundan ve gasp veya cinayet gibi olayların döndüğü ve polisin bu tip durumlarda sizi kollamadığı bir ülkede, bir takım güvensizliklerin yaşanması maalesef normal. öte yandan bu kadar paranoya durumlarına düşmüş bir kişinin sağlıklı bir ilişkiyi geçtim, biriyle sağlıklı bir iletişim kurabilmesi bile mucize. ortamın potansiyel tehlikelerine göre temkinli yaklaşmak çok önemli fakat öte yandan kendini bu denli herkese gizlemek, aşırı korku ve yalan, sizi sadece yalnızlaştıracaktır.

ben gene de ayıp olmasın diye adamla bi saat kadar oturmuştum. muhabbet etmiştik, biraz da hayatını açmıştı bana, hatta bir parça güvenmişti belki ama yine de iletişim kurması çok sıkıntılı birisydi. arabası vardı, seni eve bırakırım dedi, tamam dedim, nerede oturuyorsun, şurada, tamam dedi, gittik oraya fakat ben sokakları karıştırdım bi an o karanlıkta, o sırada bana "başka bir yerde oturuyorsan söyle sorun değil, evini gizlemene gerek yok, rahatsız etmem seni" demişti. ben içimden hasbinallah çekmiştim. çok sıkıntılı bir adamdı kendisi, yazık.