kurban bayramı için çektikleri reklam bir olmakla ilgili.

(bkz: chp'nin davutoğlu bahçeli ve demirtaşlı reklam filmi)

1 kasım erken seçim sloganları " önce türkiye" olacakmış.

akp'ye artık tümüyle teslim olmuş.
sedat peker'e cevap bile veremeyen bir duruma düşmüş.
tamam, aziz seçmenlerimizin tercihi ve kalitesi ortada ama, en azından kendi seçmeninin hakkı için harekete geçip avrupa'yı ayağa kaldırabilir.

iki eliyle bir siki doğrultamayan parti. bir ara tam siyaset yapmayı öğrendiler, kendi aralarındaki çekişmeden başlarını kaldırıp ülkenin rezalet halini görüp kendilerine çekidüzen verdiler derken, gene sen ben kavgasına döndüler ve bir gram olan inandırıcılıkları ve samimiyetleri de buhar olup uçtu.

referandum'daki yolsuzluk ve hukuksuzluklar sonra seçimin iptali başvurusu anayasa mahkemesi tarafından red edildi. anayasa mahkemesi başkanı karardan iki gün önce saraya çağırılmıştı. * chp bu karar sonrasında meclisten çekileceğini açıklamış. valla en güzelini yaparsınız. boş işler bunlar, ülke ne de olsa tek noktadan yönetiliyor, ne gerek var. çekilin kuzumsular.

genel başkanlık için ümit kocasakal aday olduğunu açıklamış. kazanır diye düşünüyorum.

http://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/son-...

ümit kocasakal'ın başkanlığa aday olması bence biraz boş ümit gibi. çünkü halihazırdaki chp artık eskisi kadar cumhuriyetçi değil. parti içinde hdp li ya da pkk lı diyebileceğiniz insanlar mevcut ve bu insanlar cumhuriyetçi denilen insanlara göre partiyi işgal etmişlerdir. ki gördüğümüz üzere her seçim öncesi iktidar olamazsam ya da yüzde bilmem kaç oy alamazsam başkanlığı bırakırım diyen kılıçdaroğlu her seçimden yenik çıkmış olmasına rağmen halen başkanlık koltuğunda oturmaktadır. anayasa referandumunda bile haklılığını savunamamış, bu partiye cumhuriyet adına bel bağlamış milyonların oy hakkına sahip çıkamamıştır.
bahçeli için akp nin stepnesi desek de aslında kılıçdaroğlu da akp nin çanakçısıdır. her gün tv'lerde birbirilerine istedikleri gibi sallayıp dururlar, sonra da meclis lokantasında "oo bak ben sana bugün bunu demişim, ulan ne pis koymuşum haa" diyerek goygoy yapmaktadırlar. zira her şey danışıklı dövüştür.
kılıçdaroğlu'nun başkanlığındaki chp var olduğu sürece akp iktidarda kalacaktır ki, akp de bu yüzden kılıçdaroğlu' nu desteklemektedir.
ümit kocasakal kazara başkanlık koltuğuna oturursa belki parti içinde bir değişim olacaktır. lakin bu değişimi hızlı yapması gerekmektedir. zira erken seçim senaryoları aldı başını gidiyor. chp eski günlerine döner mi dönmez mi bilemem lakin bu gidişatta en mantıklı seçim akşener gibi durmaktadır her ne kadar temeldeki görüşlerine karşı olsam da.
olur da kocasakal başkan olursa chp'de tüm taşlar yerinden oynar. bu da seçmenin gözünde temelsiz bir görüntüye sebep olur. bu da oyların yine akşener'e kaymasına sebep olur. keşke kocasakal başkanlığı kazansa da meydanlarda gerçekten hukuk bilen ve hukuka sahip çıkarak çözüm üretebilen bir muhalefet görsek
umarım temenniden ötede bir şeyler olur..

genel kongre yaklaşıyor. ümit kocasakal'dan sonra parti genel başkanlığına muharrem ince de aday olacağını açıklamış. çekirdek eşliğinde izliyorum.

yeni bir aday daha var. eski yargıçlar ve savcılar birliği başkanı ömer faruk eminağaoğlu da kurultayda genel başkan adayı olacağını açıklamış.

oda tv chp delegelerini analiz etmiş, sonuçlar ilginç.

chp'nin yüksek oy aldığı şehirlerden olan delege sayısı az iken, az oy aldığı şehirlerden ise delege sayısı oldukça fazla. bu tezat durum chp'nin içindeki çelişkiyi gözler önüne seriyor.

yazının detayları şurada;

https://odatv.com/chp-kurultayi-asil-bun...

(bkz:chp 36. olağan kurultayı)

bir türlü iktidar olamayan tr'nin en büyük ikinci partisi.