covid-19
kronoloji müthiş;
sabah saatlerinde, dünya bankası corona virüsüyle mücadele eden ülkelere 12 milyar dolar ayırdığını açıklıyor,
sonrasında imf aynı amaçla 50 milyar dolar bütçe ayırdığını açıklıyor,
öğle saatlerinde sağlık bakanlığı'ndan "bu virüsün şu anda türkiye'de olma ihtimali çok yüksek" açıklaması geliyor,
geceyarısı da ilk vaka duyuruluyor.
keşke o cezalar uygulansa. maskesiz dolanan çok kişi bulunuyor hala.
özetle biz sağlıkçıların başta olmak üzere bir çok kişinin g*tünü sikti bu virüs
ilk olarak virüsün ismi wuhan virüsü değil sarscov2 virüsüdür.
ikinci olarak neden herkes ısrarla gribe sebep olan influenza virüsünden daha tehlikesiz olduğunu basmakalıp bir şekilde iddia ediyor. işte neymiş grip yılda bilmem kaç kişiyi öldürüyormuş.
gripten ölen insanların çoğu kronik rahatsızlığa sahip veya başka bir probleme maruz kalan insanlar oluyor.
üstelik tedavisi var ve verilen rakamlar resmi değil.
bu kadar kolay ve hızlı bir şekilde büyük bir kitlenin enfekte olması korkmak için yeterli bir sebeptir.
belki de tedavisi bulunana kadar çok daha fazla can alarak pandemi hastalık kategorisine terfi edecek.
bir şeyin tehlike arz etmemesi için öngörülebilir bir çizgi üzerinde seyretmesi ve kesin tedaviye sahip olması gerekir.
o yüzden son entry sahibi yazar arkadaşa da cevap vermiş olayım.
hıv,ebola gibi hastalıklarda kullanılan tedavi yöntemleri sadece deneniyor ve kesin bir sonuç yok.
bağışıklık sistemini tamamen yok sayan bir virüsü bünyende taşıyorsan,zannımca kovid-19 için diğer sağlıklı bireylere göre daha fazla risk taşıyorsun.
vaka sayısı azalmadan zoraki olarak normalleşirsen böyle olur.ekonomik çıkmazın vatandaşın sırtına yeni vergiler yükleyerek aşılmaya çalışacağı da anlaşıldı.ne olacaksa vatandaşa oluyor.bu işi bile politik bir reklam malzemesi olarak kullanıp erken konuşup davranırsak sonunda ekonomi sarsılmayı geçtik komple batacak.evde kalan kalmadı maskeler çenelerde.ne umursayan nede denetleyen var.
zor çok zor, hele bir sağlık çalışanı olarak hayat durmuş iken 5 kat daha fazla efor harcıyarak yoğun bakımda hastalara yardım eli uzatmak, acı, merhamet, üzüntü tüm duyguları içiçe yaşamak, herkes evine kapanmışken sırf aileni düşünmek pahasıyla evine gidememek aileni görememek her gün ölmeye yaklaşan hastalarının çaresizliğine tanık olmak...
dünya genelinde enfekte sayısı 3.3 milyon olmuştur, 235bine yakın canı almıştır. hastalık dönemi bittikten sonra yeni normal ve eski normal kavramları ortaya çıkmıştır. önce bir müddet mesafeli olarak (yeni normal) hayatlarımıza devam edip aşı veya etkin tedavinin bulunmasıyla ancak eski normale dönebilirmişiz.
ek içerik: hastalığı atlatanlarda kalp ve damar ile ilgili ciddi yan etkiler görülmüş.
aşıların koruyuculuk yüzdesi aşının kaç kişide bağışıklık kazandırdığını gösterir. yüzde kaçının öleceğini değil. bu nedenle %65 bağışıklığın üzeri kabul edilebilir bir değerdir. çünkü sürü bağışıklığını kazandırmış olursunuz, bulaş zincirini kırar ve hastalığın bitmesini sağlarsınız.
bu da tek etken değildir. siz toplumu aşılayana kadar grip virüsünde olduğu gibi hızlı mutasyonların da gerçekleşmemesi gerekir. aksi takdirde her çıkan mutasyon için halkı sık aralıklarla aşılamanız icap eder.
hastalık geçirmek aşı kadar uzun süre bağışıklık sağlamıyor. bir defa geçirmiş olmanız ikinci defa daha hafif yada daha ağır geçirip geçirmeyeceğinizi belirlemez. "ben geçirdim yeaa birşey olmaz" mantığıyla hareket edenler ikinci defa yakalandıklarında yoğun bakımlık olabiliyor. tedbiri elden bırakmamak lazım.
diş hekimi öğrencisi olarak bana zamanında tıp seçmediğim için doğru tercih yaptığımı göstermiştir. maalesef 2. dalga eylül gibi gelecektir
bu virüs can alıyor ve hala bazı insanlar ben gencim bana bir şey olmaz kafasında. karantinadan kaçanlar, biz namazımızı kılmaya devam edeceğizciler, hava çok güzel çıkın sporunuzu yapın diyen ünlüler, nasıl gidiyor karantina sorusuna yakın arkadaşlarım gelip gidiyor cevabını veren ve milyonlarca takipçisi olan gerizekalı bir youtuber... tabii ki de bu salakları dinlemiyoruz ve evimize kapanıyoruz. evimize de kimseyi davet etmiyoruz. işe gitmek zorunda olanlar lütfen dikkat edin kendinize. sizin işiniz çok zor gerçekten. almanız gereken önlemleri alın, üşenmeyin. bu bir süreç ve bunu en kolay şekilde atlatabilmek için önce biz insanların dikkatli olması lazım. hiç de bana bir şey olmaz diye düşünmeyin. sigara içiyorsanız, daha önce astım veya bronşit geçirdiyseniz bence dikkat etmelisiniz. size bir şey olmasa bile bu virüsün taşıyıcısı olmayın. zaten bu sözlükte bilinçsiz bir insan yoktur diye düşünüyorum. ben yine de yazayım dedim. panik yapmadan bu zor günleri de aşarız umarım.
istanbul, ankara ve bursa'da maske zorunluluğu getirildi. uymayanlara 3150 liraya kadar ceza var.
virüs sebebiyle ölü sayısı 200 kişiye ulaşmış durumda. 8bine yakın da enfekte olan kişi olduğu haber ediliyor. solunum yoluyla bulaştığı ve henüz bir tedavi bulunamadığı açıklanan virüs sebebiyle birçok ülke çin vatandaşlarını sınır dışı etme girişiminde. bizdeki fırsatçılar da 30 tllik maskeleri 200 tl ye satmaya başlamışlar bile. her olumsuz durumu fırsata çeviren tipleriz gerçekten.
bugün en çok konuşulan konu eski kara kuvvetleri komutanı aytaç yalman'ın koronavirüs sebebiyle ölmesi ve bunun gizlenmesiydi. tanınmış biri koronavirüs sebebiyle ölür, bu ölüm gizlenir. sonrasında gerçekler ortaya çıkar ve sonuçta şeffaflığınız sorgulanır, herkesin güvenini kaybedersiniz. aytaç yalman tanınmış biri olmasaydı bu durumu acaba öğrenebilecek miydik? ölümü gizlenen kim bilir daha kaç kişi var? vaka sayısı gerçekte acaba kaç?
bir diğer konu ise türkiye'nin 500bin test kitini abd'ye sattığıydı. sağlık bakanı sanırım bunu doğruladı. günde 2000 test yapamıyorsun, yaptığın testlerde %10 a yakın pozitif sonucun var. gidip test kitlerini amerika'ya satıyorsun. kaç gün oldu hala test yapılan laboratuvar sayın 18 ve test uygulanan hastane sayın 30. bu tür virüsler ilk yayılımda insanların %60'ına bulaşmadan durmuyor. biz hala bize bir şey olmaz kafasındayız. umarım bu salgın çok uzun sürmez.
eğer bu virüsle alakalı bazı sosyal mecralarda konuşulduğu üzere vakaların saklanması ya da geciktirilerek kamu ile paylaşılma durumu varsa bu gecikmeye sebep olanlar halkın sağlığını tehlikeye atmaktan sorumludurlar.
ellerinizi bol bol yıkayın.
kısa mesafelerde toplu taşıma kullanmayıp yürüyün.
bağışıklık sisteminizi düşürecek her şeyden kaçının.
avmye maça konsere gitmeyin.
ellerinizi tekrar bol bol yıkayın.
sağlık çalışanları halen şiddet görüyor.
malzeme sıkıntısı ezelden beri varolan bir şey, fakat böyle zamanlarda hasta yakınlarının doktorlara, hemşirelere şiddet uygulaması süreci de olumsuz etkiliyor.
böylesi bir virüsün ihtimali bile çok acı olmasına rağmen işini yapmaya çalışan sağlık çalışanlarının bu teröre maruz kalmasının acilen engellenmesi gerekir.
2-3 hafta içinde 5000 vakaya ulaşılacağını öngörüyoruz demişti bilim kurulu üyelerinden biri.
şimdi sağlık bakanının açıklamasına göre hasta olan 89 yaşındaki 1 kişi hayatını kaybetmiş. türkiye'deki vaka sayısı da 51 kişi artarak toplam 98 kişi olmuş. %50 yi evde zor tutuyoruz. bir sokak röportajında eleman "nerede virüs, hani ben göremiyorum, yalan şeyler bunlar, ölenler eceliyle ölüyor, önleme mönleme gerek yok" diyebiliyor.
semptomlarım artınca dün 8 tane kullanılan ilaçtan aldım ama bende alerji yaptı. bütün vücudum şişti. japon balığına döndüm. sabaha karşı ambulans çağırmak zorunda kaldım. ambulans eve hemen geldi. iğne yaptılar hastanede ama eve geri bırakmadılar. bilsem arabamla giderdim. dönüşte otobüse taksiye binsem insanlara bulaştıracam. en son hastane arabasıyla bıraktılar ama hastanede 2 saat beklettiler beni.
hiç ambulansa binmemiştim daha önce. onu da denemiş oldum bu vesileyle. doktora sordum şimdiye kadar böyle bir alerjik reaksiyonu görmemiş. kendimi çok özel hissettim <3
tek sıkıntı zaten karantinadayım diye 10 gündür falan duş almıyordum. tüm hastanenin burnunun direği kırılmıştır muhtemelen. dönünce duş alıp bu deneyimi de bitirmiş oldum.