eğlenceli olmayan eşcinsel

açık olduğum arkadaşlarım tarafından sıkça eleştirildiğim bir konudur. beklentiler partiden partiye dans eden bir gay kankadan yana olsa da. akşam en geç 11 de uyuyan ,gün boyu gazete takibi yapıp ,arkadaşları arayınca telefonu açmayan kişi olunca , ee hani gay kankamız var ama eğlencemizi bulamıyoruz oluyor.
aslında evde kendi başıma oldukça eğlenceliyim. yüksek narsist kişiliğim yalnız kalınca şizofreni belirtisi olarak görülen hayali arkadaşlarımla eğlenceyi yukarılara taşıyor
eşcinselleri sadece eğlence sektörlerinden tanıyan kişileri şaşırtan eşcinseldir. eğlenceli olmak kişinin yönelimiyle ilişkilendirilemez. hatta tam tersine eğlence eşcinsellerin homofibik toplum içindeki kamuflajıdır.
geylerinde kalbi olduğunu, televizyonda izledikleri gösteri dünyasının şaşalı geylerinden olmadıklarını idrak edemeyen insanların şaşırdığı durumdur. herkes onur yürüyüşü canlılığında değildir.
açıldığım bir kaç insandan gelen tepkidir. birilerine açılırken vereceği tepkileri tahmin etmeye çalışırdım ama bu çok saçma yani beklemiyor insan.
-ben mi sıkıcıyım?
-diğer eşciseller mi çok eğlenceli?
-gay ne demek biliyor musun? biliyorsan eğlenceden kastın ne? kastın benim anladığımla aynıysa duruma uygun bir şeyler ayarlarız.
açıkçası bunları diyesim geldi de tuttum kendimi.
benim için; çok konuşan, ondan hoşlanmadığımı bildiği halde bana asılan, konuşması gerektiği zaman sessiz kalan, somurtkan, full-dramatik, haddinden fazla duygusal ya da gereğince fazla mekanik gerçeklikte yaşayan kişidir. yanında 1 saniye duramam.
"yoktur" diyeceğiniz tanımdır. zira eşcinseller yaşadığı toplum içerisinde farklı hayatlar yaşamayı öğrenmesiyle ortaya çıkan, alışılmış olgudur. eğlencesiz eşcinsel yoktur.