spdr

Durum: 39 - 0 - 0 - 0 - 29.07.2016 19:16

Puan: 518 - Sözlük Kezbanı

9 yıl önce kayıt oldu. 6.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 2

esenler otogarı

anadolu yakasına taşınma sebebi.

the cardigans

my favourite game isimli şarkılarının sadece melodisini hatırlamam üzerine bir hafta boyunca ismini bulacağım diye krize girdiğim grup. neyse ki bilen edeni çok.

black mirror

depresif duygu durumundaki insanların kesinlikle uzak durması gereken seri. her bölüm ayrı bir distopya ve mutsuzluk sebebi. eleştirel yaklaşımını sevdiğim için bitirmiştim ama eski ruh haline dönüş zor oluyor söylemesi.

aniden gelen laik suratına tükürme isteği

toplumumuzun ezilen kesimi olan müslümanları (???) savunma ihtiyacı hisseden arkadaşlarımızın, 10 sene önce söyleselerdi çok daha haklı olacakları isyanı. din, mezhep, ırk ayrımını sadece laikler mi yapıyor acaba diye düşündürdü bir an başlık. açıkçası şu anda birçok müslümanın diğer inanışlara toleransı o kadar az ki, suratına tükürme istek sıralamasında laiklerden daha üste çıkmaya başladılar benim için.

ayı sözlük yazarlarının keşke bu şarkıya klip çekebilseydim dediği şarkılar

amy winehouse - back to black şu anki klibini sildirmenin yolunu bulup ardından keşke ben yenisini çekebilseydim

maurice

başlığını burada görünce sevindiğim etkileyici bir sanat eseri. maurice'in inatla sevgiyi yaşama çabasına ve ona saflıkla sarılışına hayran kalmamak elde değil. izlemeyenlerin ve okumayanların harekete geçmesi tavsiye olunur.
not: otobiyografi niteliği taşıdığı ön sözündeki "bu kitap ancak ya benim ölümünden ya da ingiltere'nin ölümünden sonra basılabilir!" cümlesinden çıkartılır. anladığım kadarıyla bu sebepten, filminde edward morgan foster'ın adeta sarışın hali olan james wilby'yi gördük maurice rolünde.

kaz ayağı

günümüzde dolgu, botoks, radyofrekans yöntemi gibi bir dizi düzeltme olanağı olduğu söylenen sorun. oluşmadan önleyici yaklaşım en doğrusu gibi duruyor. nemli cilt, düzgün beslenme ve uyuma, sigarayı bırakma ve güneşten korunmak için güneş gözlüğü,kremi, şapka vb. uygulamalar. yani bunları yapamam diyenlere hiç kale almamak da bir çözüm. çoğumuz gibi "kırışıklarım benim yaşantımın ve tecrübelerimin göstergesi" diyerek kıvırma çabasına girmek de mantıksız değil tabi.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

2016 istanbul lgbti onur haftası ve gay pride

iple çektiğim yürüyüş/festival. iki ay önce ne giyeceğimi planladım sadece koruyucu maske ve kask alması kaldı. çok heyecanlı.

balık hafızası

bazı otoritelere göre mutluluğun anahtarı sanılmış kavram. ne kadar az bilirsen o kadar mutlu olursuncu ve cehalet mutlulukturcu otoriteler tarafından da ciddi destek almıştır.

sek soğuk kahve hipster ağladı reklamları

reklamını beğenip aldığım ender ürünlerdendir.
sek soğuk kahve. tadı kötü reklamı güzel kahve.
(bkz: biri 911'i arayabilir mi lütfen?)

ayı sözlük itiraf

itirafımdır ki; gece boyu beni kitleyip ara ara homofobik bazen de düzeltme gereği bile duyamayacağın, saçma sapan, neresinden tutsan elinde kalacak söylemleriyle kafamı ütüleyip, beni olur mu bir tane içmeden bırakmam diye kitleyen insanın kafasında bana uzattığı bira şişesini parçalamak istedim. an itibariyle ilk defa, bu duruma düşürdüğüm için kendimi değil beni o adamın karşısında dikilmeye zorlayan olaylar silsilesini suçluyorum.

büyüyünce ne olacaksın

adam olacağım demişim. hatırlamıyorum. alacağım dedim de olacağım mı anlamışlar bilemedim.

eğlenceli olmayan eşcinsel

açıldığım bir kaç insandan gelen tepkidir. birilerine açılırken vereceği tepkileri tahmin etmeye çalışırdım ama bu çok saçma yani beklemiyor insan.
-ben mi sıkıcıyım?
-diğer eşciseller mi çok eğlenceli?
-gay ne demek biliyor musun? biliyorsan eğlenceden kastın ne? kastın benim anladığımla aynıysa duruma uygun bir şeyler ayarlarız.
açıkçası bunları diyesim geldi de tuttum kendimi.

eşcinsel çiftlerin çocuk sahibi olması

çok güzel bir yazı olmuş. yazanın emeğine sağlık. bu sıralar üzerinde çok düşündüğüm ve çocuk sahibi olamayacağımı ya da olmak için güç bela yurt dışına kaçıp herhangi bir işe girip -kim bilir ne olur- haldır haldır oranın dilini öğrenmeye çalışıp ha bir de bu sürece katlanacak bir eş bulmam gerekeceğini yeni yeni idrak ettiğim bir konu. nikimsi'nin yazısındaki "sadece yanlız yaşayan eşcinseller" başlığındaki ülkelerin kafa karışıklığı bile beni teselli etmedi. ama kızmamak elde değil gerçekten. hayır arkadaş gören de ülkeden her sene yüzer biner einstein'lar çıkıyor sanır. yahu ortalık psikopattan geçilmiyor ha bire insanı düşündükçe sinir eden, bu da olmasın artık dedirten saçma sapan haberler görüyoruz heteroseksüel ailelerin çocuklarından. biz kalkıp da heteroseksüel aileler çocuk büyütemez diyor muyuz hiç!
özgür bir yaşam adına atılan her adım için kanıtlarla gelmemizin gerekiyor olması çok sinir bozucu gelse de şu durumda şu şartlar altında şu ülkede yapacak bir şey yok. benim gibi olmayıp , sağ duyusunu kaybetmeyip , bu yazıyı yazan arkadaşa teşekkürler o yüzden.

ilişkiyi yıpratan şeyler

pasif agresif iletişim. "de bana ne diyeceksen" diyemediğin noktaların uzaktan bakınca çizgi olması.

kahvaltı hazırlayan erkek

kahve yapana razı şu zamanda insan.

homofobinin kolunu boynumuza dayadığını hissedip heterofobik olmama çabası

son zamanlarda "sizden farkım olsun" felsefesinin ardındaki kırıntılar da diyebilirim aslında. lgbti bireylerinin nasıl yaşayıp ne hissetmeleri nasıl davranmaları konusunda karar verme yetisine sahip olduğuna inanan ve bu konudaki söylemlerine nefret katan heterolarımıza selam olsun.

anıl absolution

aslında burada başlığını görmeyi beklediğim yazar, oyuncu, youtube fenomeni, wattpad gay starı insan. youtube fenomeni nedir, nasıl olunur, ne kadar izlenme fenomen dedirtir bilmiyorum açıkçası ama çevresine ve topluma açılmış olan süper cesur arkadaşların açılma süreçleri vb. çeşitli konuları ele aldığı videolar hazırlamaları ve bu yöndeki deneyimlerini bizlere sunmaları beni çok mutlu ediyor açıkçası ki anıl da onlardan biri. ayrıca wattpad üzerinden "sanırım o * orospu çocuğu sendin aşkım" ile başlayan kendi hayatını biraz kurgu da katarak anlattığı hikayeler zincirini okumaya doyamadım bir türlü. metaforları ve kelime oyunlarına bakıp bakıp kendimi bulduğum bir dili var. öyle ki okunuşunu aynı anlamını farklı tuttuğu küfürlerini bile sevdiriyor insana.

işi gücü olmasa evden çıkmayacak insanlar kulübü

evini ihtiyacı olmuş, olan ve olacak her şeye göre modifiye etmiş insanların oluşturduğu oldukça kapalı bir topluluk. şahsen ben misafir üye olarak katılsam da henüz kadroluya geçemedim. gelecek adına şimdiden rüyalarımda ama.
  • /
  • 2
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 39

ayı sözlük

ilk defa dün karşılaştığım ve yıllardır neredeydi benim aklım dediğim sözlük. gerçekten hazırlayan arkadaşların eline emeğine sağlık. beni mutlu bir adam yaptınız şu an

aşk acısı çekenlere önerilecek şarkılar


kullanım klavuzu: once şarkıyı açın. ayarlardan tekrar tekrar çal, hep çal hiç durmasın seçeneğini bulun. akşam ola sabah ola dibi görene kadar devam edin. sonra kapatın ve 2 hafta hiç dinlemeyin.
eğer başarılı bir şekilde uyguladıysanız acınızı bu şarkıya gömdünüz demektir :) tebrix

homofobinin kolunu boynumuza dayadığını hissedip heterofobik olmama çabası

son zamanlarda "sizden farkım olsun" felsefesinin ardındaki kırıntılar da diyebilirim aslında. lgbti bireylerinin nasıl yaşayıp ne hissetmeleri nasıl davranmaları konusunda karar verme yetisine sahip olduğuna inanan ve bu konudaki söylemlerine nefret katan heterolarımıza selam olsun.

weekend

sonunda hakkında konuşabildiğime seviniyorum valla. o kadar güzel bir aşk hikayesi ki bir hafta sonu senin benim başımıza gelebileceğini umacağımız türden. heteroların bu kadar apaçık cinsel hayatlarıyla alakalı iğrenç ayrıntıları anlatıp utanmıyor olmasına rağmen bizim neden susmuş olduğumuzu filmden sonra uzun uzun düşünmüştüm. russel ın hetero arkadaşıyla olan bunalımlı tam olmamış tek taraflı arkadaşlık ilişkisi bile güzel bir ayrıntı. tabi ki filmde bu ikisinden çok daha fazlası vardı da aşk hikayesini spoiler sız izleyin sonra herşeyi bilerek tekrar tekrar izleyin bence

black mirror

depresif duygu durumundaki insanların kesinlikle uzak durması gereken seri. her bölüm ayrı bir distopya ve mutsuzluk sebebi. eleştirel yaklaşımını sevdiğim için bitirmiştim ama eski ruh haline dönüş zor oluyor söylemesi.
Henüz takip ettiği biri yok.
Henüz takip eden biri yok.