evli erkekler ile aşk yaşamanın sorunları

çok sevdiğim ayı sözlük şekerleri; evli erkekler ile yaşanması muhtemel sorunlardan bahsetmek isterim naçizane.

aslında bunu ilişkisi olan gay çifte de yorumlayabilirsiniz kaldı ki o başka dinamiği ele verir, onu başka sefere yazarım.

benim bir yeni bir de öğrenci iken evli adamlara aşık olduğumu söyleyebilirim. dikkatinizi buraya alalım; aşk dedim, onun dışında cinselliği genelde evlilerle yaşarım sorun olmazdı ama aşk olunca yapılması gerekenlerden kısaca bahsedeyim.

1 - ahlakçı değilseniz, pekala yukarıda da belirttiğim gibi, evli erkekler ile cinsellik yaşanabilir, onu sizin düşünmeniz gerekmez onu bu toplumun bizi maruz bıraktığı zorunlu heteroseksüellik düşünsün.

2- zorunlu heteroseksüellik diye bir kavram var, bunu bilin. okuyun. genelde lezbiyenlerin maruz kaldığı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır, o yüzden kendinizi fazla suçlamayın.

3- sınırınızı bilin.
onun bir gün gidebileceğini, eylül ayında çocuğu için kırtasiye alışverişi yapmak için görüşemeyeceğinizi, akşam 22:00'den sonra konuşamayacağınızı bilin. ona göre hareket edin.

4 - size ayırdığı kısıtlı zamanda tadını çıkarın.
o birkaç saat yaşamın sizin için olduğunu unutmayın, her türlü fanteziye açık olun, doyasıya sevişin, kudurun, patlayın.

5- asla karısı ile ilgili soru sormayın.
size ne? belki karısı ile mutlu bir evliliği var ama seninle zaman geçirmekten hoşlanıyor, illa mutsuz bir prens mi olacak? belki de karısının haberi var, onu öyle kabul etmiş, siz onun evliliğini değil, onu sevdiniz.

6- sevmek derken, deli divane aşık olmayın.
onunla geleceğiniz olmadığını bilin, "ne yapayım boşanıp hollanda'ya mı gidelim" derler, buraya kadar getirmeyin süreci. aşık olmayın, sizin de kapınız açık olsun, sizin de evli olmayıp bir partner ile birliktelik yaşarsanız gidebileceğini öğretin ona.

7- tribe girmeyin.
hayat yeşilçam filmi değil ve siz asiye nasıl kurtulur'un asiye'si değilsin. akışına bırak, insanların sana ne söylediğini önemseme, "karısını düşünmüyor musun?" gibi heteronormatif söylemler kuran arkadaşlarınızdan ayrıntılı anlatmayın.

8- asla para/borç/kredi vermeyin.
onun bir ailesi olduğunu ve senin sen bekarsin ne yapacaksın parayı, gibi sikik normatif cümleler kurmasına izin vermeyin. para alışverişinden uzak durun. ben çocuğu hasta olduğu halde çok ihtiyacı olduğunu düşündüğümde bile vermedim. çünkü bu hayatı bekar yaşayarak özgürlüğümün bedelini "ne zaman evleneceksin bakiimm sen" diyen çalışma arkadaşlarımın zırvaları ile ödüyorum. o da ödemeli belki de, bu sizin dışınızda gelişen bir şey.

9- onunla eğlenin.
ben marihuana, şeker, grup seks, denemediğim şey kalmadı onunla. seviyorum çünkü kudurmayı onunla. o da her gün birilerinin araba yıkamasından bıkıp, akşam karısını yaptığı patates yemeğinden kaçıp size gelmiş, dibine kadar dünya.

10 - korunun.
karımdan başka bir sen varsın, kimse ile olmuyorum, et ete değse olmaz mı yalvarmalarını dinlemeyin, korunun.

11- dışarı çıkın onunla,
park olabilir, bir tepe, araba içi, yemek, kahve molası. onunla dışarı çıkın, daha iyi tanıyacaksınız.

12- onun diğer aile hayatında ne yaşadığı sizi ilgilendirmesin.
karısından uzaklaştırma cezası almış bir adamla takılmıştım, psikopat herif, ama bana değildi ve arzu aslında aktivizm dinlemiyor. zaten sonra barıştılar filan. mesleğiniz ne olursa olsun o sizin (benim mesleğim dolasıyla o kişiler ile çalışma yapıyorum) hastanız/müvekkeliniz/müracaatçınız/müşteriniz değil. umrunuzda olmasın.

13- sizin de bir aileniz olduğunuzu unutmayın.
bekarsanız yalnız yaşıyorsanız bir aileniz yok demek değildir, "gay people dont choose their family, they get the family" diye ru paul'un bir cümlesi vardı, tam olarak yazamamış olabilirim. sizin aileniz, geceleri sokakları terk etmeyen orospular, biziz, benimki de sizlersiniz. belki de nefret etsek bile birbirimizden, kızsak da, "allah belanı versin lubunya" desek de, ailemsiniz.
sizin yalnız olduğunuzu ya da bireysel kardeş sorularına cevap vermeme gibi hakkınız olduğunuzu bilsin. nasıl ki sen sormuyorsan, o da bilmesin.

sizi seviyorum orospular.
hepsinin asla bir arada yürüyemeyeceğini düşündüğüm önerme. bir yeri tutsa başka yerden patlak verir gibi geliyor. ve boşanmak gayet doğal bir şeydir. insanlar çocuğu olsa da boşanabilir sonrasında çocuğun gelişimi tamamen ebeveynlere bağlı olur.
mutlu bir evliliği olabileceği düşüncesi ayrıca saçma geliyor. gerçekten mutlu evliliği olan bir insan başkasıyla görüşmez bu şekilde ikili bir hayat yaşamaz. mutluluğu alışkanlıkla karıştırmamak gerek diye düşünüyorum. eğer eşcinselliğini evlendikten sonra kabul ettiyse boşanmalıdır. bahsettiğim patlak verecek yerin hem ebeveyn çocuk ilişkisine hem 3. kişiyle aldatan erkek arasındaki ilişkiye hem de evli çift arasındaki ilişkiye oldukça zarar verir. çok eşli yaşamak isteyen evlenmesin tek eşli yaşamak isteyen de çevresine de kendisine de zarar verecek girişimlerde bulunmasın diyorum. ahlak kuralları gibi bir derdim kavramım vs yoktur ama etiklerim vardır ve etikler düşünme saptama neden sonuç ilişkisiyle açıklama yoluyla edinilebilir şeyler olduğundan bu dediklerim üzerine kesinlikle etik bir davranış olduğunu düşünmüyorum. herkesin kendi aklı ve şurda yaşayacağı * bir hayatı varken mutsuz bir ilişkiyle geçirmek onu ne derece mantıklıdır kendi düşünsün.