fitness a yazılıp gitmemek

hiç de alışkanlığa dönüşmeyen olay. 2 ay boyunca neredeyse her gün gittim, tembelliğin nasıl bir şey olduğunu hatırlayıp "sikerim ulan kasını iki sikişeceğim diye girdiğim hallere bak aq" diyerek evde cips-internet bataklığına bodoslama atladığım olay. her türlü giderim var tabii orası ayrı.
orada kendini spora adamış kaslı, atletik vücutları seyretmekten mahrum kalma nedenidir. spor yapmak mı? e tabi o da önemli.
sabah diyete başlayıp da öğleye doğru amaaaaaaaaaaannn,yarın başlarım demekle eşdeğer.
hani hiç çalışmayacağını bildiğin halde yüzlerce sayfalık notlar alırda notun kapağını açmasınya, bu da öyle birşey. kenarda dursun belki lazım olur diye rahat ediyor insanın içi.
kendimi bulduğum başlıktır. 1 aylık yazıldığım salona 10 gün giderek maksimum düzeydeki eylemsizlikle gerçekleştirdiğim eylemdir * yemek yiyip camış gibi yatmak varken spor kim köpektir. sizsiniz enayi, ben ve benim gibiler bi yerde toplansak dünyayı bile fethederiz de şimdi kim gidecek oraya kadar *