psikoloji ve felsefeye hakkında geniş bir bilgim olmasa da, benim gözümde yine bunlardan kaynaklı bir oluşum.ilkokuldan üniversite sonuna kadar hayatımın hemen hemen her alanında gruplaşmayı fark ettim-sanırım grubun en içinde gözüken aslında kimsenin şeyinde olmadığımdan epey dışında olan kalmamdan da olabilir. kasıtlı veya değil, bu gruplaşma yine aslında insan doğasının sonucu. kişiler belki özgüven veya başka bir şey eksiliği, veyahut hiçbir problemi yoksa da bir yere ait hissetme (zorunluluğu)-aidiyet, hele de itiraf edemesek de birçok insanın en büyük korkularından olan yalnız kalma korkusu ile artı veya eksi bir şeyler paylaştığı insanlarla bir topluluk çatısı altına giriyor. aynı bireylerin mülkiyet, özel hayat gibi haklarından fedakarlık ederek aidiyet, otokontrol, güvenlik vb haklar için devlet çatısı altında toplanması gibi. zira bir arkadaş grubuna dahil olup içerisinde sürtüşmeler yaşamayan yok değildir herhalde.
ya da en temelde 'being part of something special, makes you special.'' anlayışından yola çıkarak insanın hayatını anlamdırma isteği-bir şeyin parçası olarak o boşluk hissinin dolması. halbuki arkadaşlık bakımından yalnızlık çok da kötü bir şey değildir, insan kendisine zaman ayırır ve dahası, kendisinin en iyi arkadaşı olmayı öğrenir bu süreçte.