hikikomori

japonca: elini eteğini çekmek, inzivaya çekilmek gibi bir anlama sahip olan ama aslında bir hayat duruşu ya da hastalık olarak dile getirilen bir sendromdur.

ikibinli yılların ortalarından itibaren uzakdoğu ülkelerinde oldukça artmış, birçok ergen ve gencin hayatını etkileyen bir sendromdur. fiziksel olarak kendini kapatmak, sosyallikten uzaklaşmak ve iletişim kopukluğu, kişilik bölünmeleri, sosyal fobiler ve oblomovluk görünen özellikleridir. bu sendroma kapılmış gençler aileleriyle yaşasalar bile kendilerini odalarına kapatmakta, sosyal tüm ihtiyaçlarını internet ile karşılamaktadır. üye oldukları forum sitelerini ya da sosyal medyaları takip etmekten yemek yemeyi dahi erteleyebilecek bir internet bağımlığı, mmorpg lerin artmasıyla oyun bağımlılığı, porno bağımlılığı ve yarattıkları sahte karakterler ile* yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.

kimileri yıllarca evinden/odasından çıkmazken bazıları ise çok acil durumlarda dışarı çıkıp ertesi gün ise acısını çıkarırcasına evden kıpırdamayabiliyorlar. agorafobi ile karıştırılmaması gerekir. hikikomoriler kendi hallerinden memnun, beslenme ve barınma gibi ihtiyaçları karşılandığı sürece bu hayata devam etme eğilimindedirler.
ülkemizde de artık sayısı artan bir hikikomori nüfusu, en azından yarı-hikikomori nüfusu mevcuttur.

2006 çıkışlı nhk ni youkoso ve en sevdiğim filmlerden biri olan castaway on the moon* de bir hikikomorinin gözünden dünyaya bakabiliyorsunuz.

--- spoiler ---



--- spoiler ---