isa şahmarlı

sevgili çocuk, yine böyle soğuk bir ocak ayında, bundan tam 5 yıl önce henüz 20 yaşındayken intihar edip ayrıldın bu kirli dünyadan. geriye bıraktıgın veda mektubunda 'bu dünya benim renklerimi taşıyacak kadar renkli değil' diyordun. 5 koca yıl geçti ölümünün ardından ama değişen pek bir şey yok. eşcinseller yine homofobiklerin saldırılarına maruz kalıyorlar, yine öldürülüyorlar, yine işten kovuluyorlar, yine yok sayılıyorlar. ruhun şad olsun sevgili isa, rahat uyu.
iki sene önce bugün kendisini ofisinde gökkuşağı bayrağına asarak bir çocuk aramızdan ayrıldı...

üniversitede arkadaşlarından fiziksel, hocalarından psikolojik şiddete maruz kalıyordu ardında bıraktığı not ve yaşayamadığı hayat hepimize yeter de artar;

"gidiyorum. herkes hakkını helal etsin. bu ülke, bu dünya bana göre değil… mutlu olmak için gidiyorum… anneme de onu çok sevdiğimi söyleyin. hepiniz ölümümde günahkarsınız. bu dünya benim renklerimi taşıyacak kadar güçlü değil. elveda."

dedi ve gitti...

isa gitti bugün iki sene oldu, bir çocuk hastalıklı ahlakınızın, takıntılarla dolu baskılarınızın yere batasıca değerlerinizin kurbanı oldu... ölüme sürüklediğiniz çocukların ahı dilerim peşinizi hiç bırakmaz...

rahat uyu isa...
"annem benim homoseksüel bir oğlum yok dediğinde yutkundum, o gün bugündür her yutkunduğumda boğuluyorum." sözleriyle hayatı arkasından bırakmış lgbti aktivisti. bu insanı nasıl üzdünüz?
sadece bu ülkede doğduğu için ölen insanların hesabını kim verecek?