islamiyet

bir erkek ismidir.

peygamberi hz. muhammed olan müslüman halkların inandığı dininin adıdır. kutsal kitaplarının adı kuran-ı kerim dir.
hayatımı kurtarmış dindir.kendisinden uzak yaşadığım her yıl için,kendime lanetler ediyor,allaha daha çok tövbe ediyorum.

islama bu zamana kadar hep soğuk durdum,anlamaya çalışmadım ta ki 20 kasıma kadar.hep önyargılarım vardı,zaten önyargı denilen şey hayatımızın içine etmedi mi?hep bakışaçım şuydu:beni kabul etmeyen bir dini,asıl ben kabul etmiyorum ulan.

ne cahilce laflar etmişim islamiyet hakkında, kuran-ı kerim i ciddi ciddi elime alıp,anlamaya çalışmadığım halde.halen belki yer yer anlamadığım yerler var fakat islamiyete yaklaştığımdan beri,hayatım daha güzel,daha düzenli,daha temiz,daha mutlu eskiye kıyasla. arınmak diye bir şey varmış,bunu hissediyorum...

kafamda çoğu şey oturmaya başladı.soru işaretlerinin gitti çoğu.hele o asla ışıkları yanmayan bir koca gökdelen misali ruhum,yavaş yavaş ışıklarını yakmaya başladı.tabi ki her şeyi anlamak mümkün değil bu yalan ve imtihan dünyasında..

eşcinselliğe bile bakış açım değişti.eskiden bunu adaletsizliğe çekip,ağlar,içer,hemcinslerimle seviştiğim için vicdani azap çeker,sitem ederdim bu durumuma diğer yandan da isyan ederdim allaha-ne senin kurallarına,ne dinine ne de adaletine inanıyorum diye-allah affetsin,gözüm ne çok kör olmuş,aklımı ne kadar kaybetmişim bu yalan dünya için-,hem kendimi hem etrafımdakileri mutsuz ederken tek mutlu ettiğim sanırım şeytandı.çünkü şeytan beni mağlup etmişti.samimi söylüyorum,artık eskisi gibi düşünmüyorum,herkesin bir imtihanı var bu dünyada,bu da benim bir imtihanım diye bakıyorum olaya.her gün nefsime yenilmemek için dualar okuyorum..namaz ne kadar güzel bir şeymiş,insanın ruhunu rahatlatıyor(ben ne kadar kafasızım ki bunu 27 yaşında anladım).hele ki sabah namazı.tan vaktinin güzelliğinin,her ağaran günün rabbinin,gece melekleri ile gündüz meleklerinin yer değiştirirken ki kutsallığından aldığını düşünüp,daha da bir içinizin ürpermesi...

her gün tövbeler etsemde,allahımın yoluna kendimi adamayı kafama koyduysamda, rabbim o büyük günahlarımı affeder mi bilemem.her aciz kulu gibi tek diyebileceğim şey şu artık:allahım günahlarımı affet,kalbimden ve aklımdan geçen tüm kötü düşünceleri uzaklaştır.artık daha fazla günah işlemek istemiyorum bu dünyada.beni müslümanlığin çatısından ayırma..
ısrarla hiç değişmediği vurgulanan bir dindir. semavidir. ve olabildiğince semitiktir. adeta bir arap kültür festivalidir.

noktalama işaretleri bulunmayan bir dilde yazılmıştır. kulaktan kulağa yayılırken mezopotamya dilleri ile karışık bir arapça kullanılırken bugün saf bir arapa ile ve en işe gelecek şekilde tercüme edilir.

kutsal kitabı kadar hadislerle ve sünnetle şekillenen bir dindir. ama nedense hadislerin ve sünnetin çoğu, kaynağı olan peygamber öldükten yüzlerce yıl sonra birden bire ortaya çıkmıştır.

örneğin peygamberin ölümünden 50 sene sonra sadece 300 civarı hadis toplanabilmişken yıllar içinde binlerce hadis farkedilmiştir.

ilginçtir.
escinsellik, kadin esitsizligi, farkli ozelliklere sahip olan tum alt kulturler/topluluklar hakkinda kesin ve net bir yargiya sahip iken bu dine inanan kadin ve escinselleri anlamak cidden zor. olay pek cok yonden ele alinabilir, tartisilabilir ve her zaman ki gibi bir sonuca varilamayabilir. *
heteroseksuel yonelime sahip olsam, asla ve bir odun olarak asla farkli insanlara karsi empati kurma ihtiyaci duymasam/kuramasam, siddetin ve kan uzerinden isleyen bir adalet sisteminin en dogru yol oldugunu dusunsem ve cinsel hayatimi super egomun en buyuk basari kriteri olarak tanimlasam belki bu dini - diger semavi dinler gibi- mantikli bulabilirim.
sirf yalnizlik hissinden, icinde bulunulan ve bir yolunu bularak asmak zorunda olunan cikmaz yollardan, aileden ve cevreden korkuldugundan dolayi bu dine inaniyor gibi gorunmek ise insanin kendi benligine olan bir hakarettir adeta. sahip oldugu yargisal alginin yetersizligi, bu bireyleri dis etmenlere oyle kolaycasina surukler ki kisi daha kendi benligini kesvetmeden, kendi ahlak kurallarini ve degerlerini belirlemeden islam gibi dinlerin belirledigi tekduze, insan ve herhangi baska bir canli dogasina aykiri kanun ve ahlaki kurallarini benimsemis olur ve bunun farkinda bile olmaz.
korkarak sorgulayamanların için müthiş bir din olarak gözükse de dogmatik düşüncelere tahammülü olmadan, korkmadan sorgulayanlar için bir çok açığı olan, her dinde olduğu gibi bunda da insaniyetten uzaklaştıran bir durum söz konusudur.
bir yerde yaratıcının özenle yarattığını savunurken öte yandan çok büyük bir güce sahip olduğu için yaratıcının yaratılan insanlara çektirdiği zulümlerden bahsetmektedir. olmadığı kadar hümanist gözükmesinin sebebi de zekice ürkütücü cümlelerin ''eğer'' ile gizlenen bir kitaba dayatılmasıdır.
oku diye başlayıp sorgulama sinyalleri ile devam eder. egoist olmanın sınırlarını zorlayan bir yaratıcı olduğunu gizlemeye çalışır ama kendisine itaat etmediği için insanlar dışında kendi yarattığı varlıklara bile cezalar veren hikayeleri anlatır. hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı halde yarattığı bir çok varlığın kendine itaat etmesini isteyen üstün bir güç ve bu gücün büyüklüğünü anlatır. yaşanılan dünya üzerinde zevkin gereksizliğinden bahseder. acı çekmeyi ''+'' puan olarak gösterir ve yine bunu çok iyi bir şekilde gizler.
ödül sistemini kendi üzerinde uygulatmayı kabul edenlerin hiç bir sorun yaşamadığı din.
seleme kelimesinden * türemiş bir kelime olup anlamı barış'tır. aynı zamanda son din olarak hz muhammed'de vahyolmuştur .
teoride iyilik ve adalet dinidir ama uygulamada pek görünmemektedir. yani pratikte iyidir, hoştur, mantıklı yanları vardır ama bunların toplum yaşantısına yansıması günden güne azalmaktadır. her daim tahammülsüzlükleriyle gündemde olduğu için dünyada hoşgörü dini olarak görülebilmesi bir ütopyadır. işin asıl garip tarafı müslümanların çoğunlukta olduğu topraklarda sürekli bir kaos olması da ayrıca tezattır. müslümanlarının büyük bir çoğunluğunun gelişmiş ülkelerde yaşama idealleri de apayrı bir çelişki olarak karşımızdadır.
sorgulanmadan benimsenmiş, araştırılmadan kanıksanmış olan.
teslim olanlara ne yararlar sağladığı belli olmayan bir teslimiyet felsefesi.
ama, şüphesiz, kendinden önceki kitaplı dinlerin senteziyle yükseltilmiş en üst sürüm.
diğer yandan, budizm ile karşılaştırılacak olduğunda, çok ilkel kaldığını gördüğüm bir din.
recep ihsan eliaçık gibi samimi ve cesur reformistlerle kurtulabilecek bir din.
pratikte de hoş değildir aslında. kadını dövmeyi emreden, eşcinselliği yasaklayan, peygamberin evlilik hayatından bahseden, köleliği kaldırmayan, yağmacılığı savunan bir dinin neresi iyi olabilir ki?
günümüzdeki hakim felsefenin değiştirilememesi durumunda, bir geleceği olmayan bir din.

(bkz: islamiyet)
(bkz: islamcı)
(bkz: peygamber)
(bkz: tanrı)
(bkz: allah)
(bkz: günah)
(bkz: cennet)
(bkz: cehennem)
aslında semavi olarak adlandırılmaması gereken din. islamda allah zamandan ve mekandan beridir, dolayısıyla semada yer alan bir tanrı olamaz. üç büyüklerden birisi ama.
"inned dîne indâllâhil islâm"
güçlü bir kontrol aracıdır. hem de çok güçlü, halkın çok büyük bir kesimine seslenen. allahın evi olarak tanımlanan camilerden, islamiyete göre en büyük günahlardan birisi olan diğer insanları öldürtmek, katlettirmek için minarelerden "halkımızın geleceği ve demokrasi için herkes meydanlara" sloganı attıracak kadar güçlü.
sürekli "gerçek islam bu değil" laflarıyla herkesin müslümanlığı eleştirilen, insanları kontrol etmek için politikacıların elinde silah olarak kullandığı din.
elektrikli süpürge dinine inanıyorum desem, beni eleştiren adamlara "saygı duy lan öküz, adamın inancı böyle" diyecek adamlar mevzu bahis islamiyet olunca içindeki tüm acziyeti buraya kusuyor. sosyoloji okusam master tezi konusu seçerdim bu çelişkiyi.

tanım: semavi dinlerden biri.
aylar önce bir arkadaşım ile kuban kazaklarını konuşuyorduk, belki bilen vardır "kazakların osmanlı sultanına yazdığı mektup" hadisesini. bu slav kazaklar osmanlı öncesi arnavutlarından bile beter ve gaddar bir halktır.

esasen mektubun kendisi düzmecedir ama arkadaşım gerçekliğinden yola çıkarak şu yorumda bulunmuştu; iyi ki de müslüman olmamışlar zamanında yoksa ağaçlardan asla inemezlerdi.

bir yere kadar islamofobik bir kişi olabiliyorum kusura bakmayınız. napayım elimde değil ama tabi ki de islam içinde de güzel değerler ve kötü durumlar bulunmakta aynı diğer dünya dinlerinde de olduğu gibi.
dünyanın en yanlış yaşanan ve yorumlanan dinidir.
  • /
  • 2