kendilerini erkekler için cennetten gönderilmiş yaşam pınarı olarak görüp, erkeklerin onlarsız yapamayacağına inanmaları. bu yüzden de kendilerine ilgi duyan erkeklere başka hiçbir kimseye (hatta çöp tenekelerini karıştıran zatlara bile) davranmayacakları kadar terbiyesizlik ve vicdansızlık yapabilmeleri. "aşk hakkı" adlı kavramı kavrayamamaları.

tam da böylesi, kendini bulunmaz hint kumaşı sanan bir cadde kaşarına aşık olmak gibi bir enayilik yüzünden gay oldum. öyle bir nefret ettim ki yaptıklarından, hiç istemesem de bu huyları diğer kadınlarda da izlemeye başladım ve hepsinden soğudum. sonunda "değmez" dedim. orospuyu hala seviyorum, çıkmıyor kafamdan... aşkı da... nefreti de!

kızgın değilim hiç, hayatıma farklı bir anlam katıldı, yaşam öyküm zenginleşti, bir korkumu yenmiş oldum, 3-5 kuruş para gördü cebim.

iddia ediyorum, ataerkil baskı artıp flört ortamı zorlaştıkça kızlar ve kadınlar -belki de haklı olarak- kendilerini daha da vazgeçilmez sanıp, daha zorlayacaklar erkekleri; böylelikle de eşcinsellik patlayacak.

her erkeğin bir "değmez" deme noktası var bence. ve yine iddia ediyorum, birçok hetero hızla oraya doğru itiliyor bazı kadınlar yüzünden. bu yüzden çevrede bu kadar "ful aktif" adlı garip tipler türedi. bu adamlar ya kadınlardan çekmişlikleri yüzünden erkekleri deneyip, işin tadını alıp bırakamıyorlar; ya da kadın bulamayıp (bu kadar erkeğin kadın bulamamasının hatasının bir kısmı da tabii ki kadınlardır) erkekleri deneyip, işin tadını alıp bırakamıyorlar. hala önceliği kadınlara veriyorlar... ama yine de erkeklerle oluyor. kadınlar -altında kendilerini çok rahatsız edici şeyler bulacakları- bu gerçeği çok iyi irdelemelidirler.

bilen bilir, benim için erkekler çokluk meslektir, kadınlar ise özlem... buna rağmen hiç kovalamıyorum artık kadın/kız uzun süredir. beğendiğim bir yüz, ya da vücut gördüğümde hemen aklıma o iki yıl yaşadıklarım geliyor ve anında "değmez" diyor kafamı çeviriyorum.

bundan sonra beni elde edecek kadın salt sevgisi ve karakteri ile başaracaktır bunu. çirkin, yaşlı, fakir, hatta özürlü bile olabilir; iş ki gerçek kadın niteliklerini taşısın -yani sevecen, sabırlı, besleyen, sıcak, cici, şirin, hoşgörülü olsun) sırtımda bile değil, başımın üzerinde taşıyacağım.

"la, kim seni elde etsin diye uğraşsın ki" diyenlere de "haklısın paşam, söyledik işte, hadsiz biri sanma" diye vereceğim cevabı önceden vermiş olayım.

edit: okudum da, eş arama ilanı gibi olmuş. yine baştan diyeyim: arayışım yok.