klostrofobi

bir kere başlı başına kapalı alan korkusu değil bu. buna dar alan ve sıkışma korkusu da eklenebilir. açıkçası asansörde falan kalma korkum yok hatta korkusu olana itlik de yaparım hoplarım zıplarım falan ama mesela dar bir kapıdan geçerken korkarım ya da tavanı yakın bir evde stres olurum. ama gözünü sevdiğim ayna nöronlar sayesinde iliklerime kadar hissettiğimde olmuştur misal filmde asansörde kalıp nefes alamayan adamın durumu.
ilk kez kardeşimde gördüğüm korku. çocukken iki dakika asansörde kaldığımızda nefes alamıyorum diye ağlamıştı çocuk. bende ne biliyim klostrofobi filan o yaşta kahkahalarla gülmüştüm onun o triplerine.
penisin de iç çamaşırlarına hapis ola ola yaşadığı trajedi. boynu bükülür, kurur, büzülür ve bamyalaşma problemiyle karşı karşıya kalır. bir an önce dondan azad edilmeli, başı yavaştan okşanarak kendine gelmesi, eğilen boynunun doğrulması sağlanmalı ve topluma yeniden kazandırma projesi hayata geçirilmelidir. penisler toplumun önemli damarlarıdır, penisler kurumasın.

(bkz: boynu bükük penis)