mahmut sütlaç

12 Entry Daha
mahmut sütlaç’ın soyadı ile alakalı bir takım rivayetle olduğu aşikar ve bunlardan birinin sütlaç kasesini ve kimileyin de kazan kepçesiyle sütlaçları kafasına döktüğüdür. ancak bu abartılmış bir vakadan ibaret olup aslı astarıyla ilgili en emin kaynak bugün şahsî bir koleksiyonda mevcut olan “kitabü’l-teferruat yahut bencileyin kelamlar” adlı 48 sahifelik bir mahmut sütlaç risalesidir. kendisiyle ilgili önemsiz, küçük bir takım alışkanlıklarının düzeniyle ilgili notların kayıtlı olduğu defterde aynı zamanda üzerinde durulmaya değmez dün-delik olaylarla ilgili notlar da bulunmaktadır.

bir gün ebu’l-vehab, binti raif ve mahbub-zade ile giriştikleri hararetli münakaşa esnasında taarruzdaki şahıslara cavap üretmekte kısırlaşan mahmut bir kenara çekilir. mevzu döner dolaşır v süleyman üzerine gelir ki v süleyman, mahmut’un yalnız dedeoğlu değil ayni vakitte fikirdaşıdır. sohbette söz almaya her kalkıştığında diğerleri bir şekilde onun sözüne keser, bıçak ve çatal. ahval bir kaç kere daha böyle daim olunca mahmut hiddetlenir ve o sırada sehpa üzerinde bulunan sütlacı “yeteeer, êdî bes e” diye kendi kafasına boca eder. ertesi gün yine vehab, raif ile mahbubzade sütlaç dükkanında buluşurlar. batının teknolojisinin alınması gerektiğine karar verirler ve bu yolda ilkin soyadı özelliğini almanın iletişimi kolaylaştırcağı için daha makul olacağı üzerinde hemfikir olurlar. tek tek kendilerine soyadı belirlerler. sıra mahmut’a gelir. sabırsız ve umursamaz tavırlarla “hadi ama seni mi bekleyeceğiz sabaha kadar” dediklerinde mahmut “neden bana böyle davranıyorsunuz” deyip tekrar sütlaç kasesini kafasına geçirir. ve o günden sonra bu olaya şahitlik eden herkes ona mahmut sütlaç demeye başlar.

ancak bu vakanın mübalağa sanatına emsal teşkil edecek denli şişirildiği ayan beyan ortadır. çünkü mahmut sütlaç’ın ta dededen kalma sütlaç dükkanı vardır ki babaları daima sütlaç-zade, sütlaçlı-zade, sütlüaş-zade, süttü’l-aş gibi hemen aynı manaya gelen kelime gruplarıyla tanınmıştır.
v süleyman’ın ilgili entrideki sözün* aslı işe şudur:

“anarşizm, muratını sütlaçlayan bu benî-adem halkının çöp bidonlarını ateşe vermeyi de, jurnal ile numaralanıp patlamış bir suratı güneşi yırtmasına ön ayak olup devleti ateşe vermeyi de bilir"