maklube

5 Entry Daha
öğrencilik yıllarında rakının yanına hemde ramazanda meze niyetine yediğimiz yemektir. olay kısaca şöyle olmuştur:

yakın arkadaşım çalgı müziği için extraya giderdi. daha önce gençliğinde de dini ortamlarda müzik yaptığından bu tarz işlerin aranan adamı halindeydi. hele hele bu tarz etkinliklerde parçaların arasında bazı bazı grup yorum!un , ahmet kaya'nın pek bilinmeyen parçalarının da melodilerini koyardı. bir de ağzı iyi laf yapardı piçin. hatta bir gün bende gitmiştim. kimseyi kırmadan sakin, makul iletişim kurabildiğime sevmişlerdi beni. kendi tabirleriyle efendiliğime tav olmuşlardı. ama gelin görünki yaşadığımız hayat bildiğin bohem müzisyen hayatı. nerde alatura orda biz yani.

o geceki sahneden önce öğrenci olduğu için nerdeyse 1 tencereye yakın maklube ayırmışlar önceden. sırf götürsün evdeki mümin arkadaşlarında nasiplensinler diye. neyse bizimki çalmışmaya başlamış. aralara yine bir özgün müzikten bir iki ezgisini koyunca salonda birisi organizatöre homurdanmaya başlamış. programı da artık bitirmek üzereymiş. neyse bunun üzerine organizatör gelmiş, sahneden indirmiş. bizimki şaşkın tabi. kuliste bitti sevmeyenler oldu diye organizatör izah etmiş. bizimkide melodiyi benzetmiştir falan diye kıvırmaya çalışsa da olmamış. birde üzerine anlaştıkları paranın baya bir azını vermişler kapı dışarı etmişler.

sonra akşam beni aradı. sinirli ama gülerek "rakıyı dolaba koy soğuk su al acil" dedi. neye uğradığımı şaşırdım. hayırdır desemde anlatmadı telefonda. bir süre önceden tekirdağ fabrikasından gelmiş bir büyük rakı vardı. ama ramazan diye hadi geçsinde içeriz mantığındaydık.*. daha sonra eve gelince artık olayı enine boyuna anlattı. bizde böylelikle maklubeyi rakı ile ıslatarak eşi benzeri olmayan bir keyifi yaşamış olduk.
3 Entry Daha