mazoşizm

ben hep bu insanların psikolojik bir acıyı bastırmak için fiziksel bir acıyı kullanmaya çalıştıklarını düşünürüm. kafayı fiziksel acıya yoğunlaştırarak psikolojik acıyı perdelemek gibi bir şey yani. ama öte yandan zannetmiyorum hepsi bu kadar derin ve sofistike insanlar olsunlar. bir tür apaçi ritüeli işte, askerde vardı böyle tipler jıt jıt jilet atarlardı kollarına. böyle arabesk tadında pek de zeki olmayan insanlardı. psikolojik acı çekmek için yeterli beyin hücresine sahip olduklarına pek ihtimal vermezdim.
dozajı farkılı olmakla birlikte bence her insanda bulunan bir olaydır. canımızı acıtan şarkıları, filmleri, şiirleri daha bir sevmemiz, ağlayacağımızı bile bile yinede bunlardan vazgeçemememiz mazoşistliğimizdendir.
eski sevgilinin yeni sevgilisiyle olan fotoğraflarına ısrarla bakmaya devam etmektir.
acıdan zevk alma sanatı. bir arkadaşım vardı sigarasını kendi el bileğinde söndürürdü.
fiziksel olanı çok da anormal değildir aslında. alınan zevk duyusu ile acı duyusu beyinde neredeyse aynı yerde yorumlandığından bazı insanlarda bu iki duygu sanılandan daha yakın anlamlar yaratabiliyor.
ağrı/acı ve zevk/keyif hislerini algıladığımızda ve hissettiğimizde çalışan reseptörler ve salgılanan nörotransmitter maddelerin birbiriyle bazı ilişkileri var, yani mazoşizmin fizyolojik tıbbi bir açıklaması da olabilir. *
acıdan zevk alma durumudur. aslında garip bir döngüdür. örneğin; eline iğne batırıp canının acımasından zevk alan kişi bir süre sonra o zevki almamak için eline iğneyi batırmaz ve bu sefer de o zevki tadamamanın eksikliğiyle cebelleşir. duruma tersten bakıldığında aslında hepimiz mazoşist olabiliriz.*