mesaj

t9 da merak diye yazılıp sonradan mobil muhabbetin içine eden bir kelime
konuşmanın, yüzyüze bakışmanın yerini asla tutmayan bir iletişim şekli. yoğun ve önemli insan kılıklarımıza büründüğümüz anlarda sığındığımız başucu silahımız. '' seni seviyorum''ların bile yüzyüze söylenmekten çekinildiğinden yola çıkarsak en cesurca harcandığı yer. ama tüm bu aptallıklar insanın yalnız kaldığı zamanlarda kulağındaki ses, gözünde yanıp sönen buton arayışlarıyla tersyüz ediliyor. bankasıydı, operatörüydü, klasik bayram kutlama tebriğiydi derken elin sürekli bir ''beklenen'' için telefona uzanması kaçınılmaz oluyor. hani o hep satır aralarına sıkıştırdığımız seçilmiş yalnızlıklarımız, insanlardan uzakta tepedeki çimenliklere uzanma arzumuz, sırt çantasını takıp kaçma isteğimiz ve buna benzer kendimizi kandırma stratejilerimizi bazen çalan kapı, bazen zır zır susmayan telefon, bazen ''bir mesajınız var'' uyarısı nasıl da alaşağı ediyor. ve yalnızlığın insanın en azından bir sese yani hatırlanmaya ihtiyaç duyurduğunu nasıl da muştuluyor.

(bkz: acil bir işim çıktı)