ölüm bir varmış bir yokmuş

ve ertesi gün kimse ölmedi sözleriyle başlayan jose saramagoadlı yazarın iki bölümde insanların ve ölümün kendisinin ölümün yokluğunda başından geçenleri anlatmaktadır. okunasıdır ama aynı zamanda yorucudur. *

arka kapak yazısı:
adı bilinmeyen bir ülkede, dünya kuruldu kurulalı görülmemiş bir olay gerçekleşir: ölüm, o güne kadar yerine getirdiği görevinden vazgeçer, hiç kimse ölmez olur. bir anda ülkeye dalga dalga yayılan sevinç çok geçmeden yerini hayalkırıklığı ve kaosa bırakır. insanların ölmemesi zamanın durduğu anlamına gelmemektedir, ezeli bir yaşlılıktır artık onları bekleyen. hükümetten kiliseye, sağlık kurumlarından ailelere, şirketlerden mafyaya kadar herkes ölümün ortadan kalkmasının getirdiği sonuçlarla mücadele etmek zorundadır. ancak ölüm, beklenmedik bir kimlikle ve umulmadık duygularla geri döner insanların arasına.

ölüm ve ölümsüzlük karşısında insanın şaşkınlığını, çelişkili tepkilerini ve ahlaki çöküşünü, edebi, toplumsal ve felsefi anlamda derinlikli bir biçimde işleyen josé saramago, geçici olanla ebedi olanı birbirinden ayıran kısa mesafenin meseli sayılacak ölüm bir varmış bir yokmuşu, başladığı gibi bitiriyor: "ertesi gün hiç kimse ölmedi."