cemaat yurtları

kuzenim gitmiştir on dört yıl önce, çıkmak için zamanında bin bir takla atmıştır. sabahın köründe namaza durdurmalar, zırt pırt risale okumaları, kadın ve erkekleri birbirinden ayrı tutmaları ve birbirlerine baktırmamaları. neyse zorla aldık kuzeni yurttan, ağladılar biz alınca, kemalist israil yanlısı okullara mı götüreceksiniz demişti adam yahu. ne alaka. kuzen ergenlik çağındaydı libidosu yüksek tabi ki. masturbasyon yaparken tuvalette abiler yakalamış günah demişler. kendi aralarında gizlice sevicilik de varmış, tabi hepsinde değil. kuzenimin yalancısıyım. ama yani ergenleri toplarsan herşeyden mahrum bırakırsan hetero, eşcinsel, biseksüel farketmez ufak ufak o ihtiyacı gidereceklerdir yani. çok insani bir durum arkadaş.

neyse bu cemaat gel zaman git zaman chp ile ittifak yapmıştır. ayrıca daha modern yapıya bürünmüşlerdir. bu bir tercih mi yoksa geçici bir süreç mi bilemem. ama dünya hala büyük onlar kendi içinde mutlu biz kendi içimizde mutlu yaşayalım, ticaret yapalım ama fazla yüz göz olmayalım anacım.

(bkz: imam hatipli eşcinseller)
lisede bir kaç sene cemaat yurtlarında kalmış birisi olarak bir kaç gözlemimi aktarmak istiyorum. öncelikle yazıya başlamadan önce iki şeyi belirtmem gerek; cemaate uzaktan yakından bir sempati beslemiyorum ve cemaat yurtlarında tam zamanlı öğrenci olarak hiç kalmadım. benim bu yurtlarla alakam, daha çok gittiğim cemaat dershanesinin hafta sonları, 15 tatilde veya çeşitli bayram tatillerinde beni ve arkadaşlarımı bu yurtlara yerleştirmesinden ibaretti, daha fazlası değil.

öncelikle bu yurtlar hiç bakımlı değildir. neredeyse tüm zemin halı ile kaplıdır. banyo & tuvalet önleri hariç. oralarda abdest alındığı için araları boşluklu plastik bir tür paspas olurdu. tuvaletlerinde tuvalet kağıdı olmazdı. bunu ilk gün hocaya söylediğimizde önce "taharet yapsanıza oğlum," demişti ama biz ısrar ettikten sonra yurdun abisine para verip bir paket tuvalet kağıdı aldırmıştı. yurtta yatakların olduğu odalar dışında sayamayacağınız kadar çok çek yatın olduğu odalar vardı. bu odalarda boş vakitlerimizde tepinir, güreşirdik veya hoca geldiği zaman bu odalarda namaz kıldıktan sonra dini bir şeyler konuşurduk. genelde dini içerikli olan bu konular genel ahlak kurallarına uyan öğretilerde içerirdi.

yurtların en büyük kuralı, ders çalışacaksın ve namaz kılacaksın. bu iki şeyi yaparsan yurdun şeyhi gibi ağırlanırsın. abiler falan hiç rahatsız etmezdi. söz gelimi ben ve arkadaşlarım ders ve namaz konusunda problem çıkarmadığımız için gecenin bir vakti yurttan çıkıp çay ocağına gidip sigara içmemize*, sabaha kadar film izlememize, odalarda poker oynamamıza bir şey demezlerdi. hatta ücretini ödedikten sonra başka dershanelerden öğrenciler bile çağırabiliyorduk.

ikramları bol olurdu. bazen çatıda hoca bize mangal yakardı, bazen paket paket cipsler getirirdi, bazen de maklube yerdik. bir keresinden sabah namazından sonra hoca bizi topluca çorbacıya götürmüştü. zorla kaldırıldığım sabah namazını saymazsam çorbacı kısmında çok eğlendiğimi söyleyebilirim.

bir tek namaz ve ders konusunda çok hassastılar dediğim gibi. sabah namazına kalkmazsak eğer yurdun abileri yüzümüze su dökerdi veya hoparlörü açıp kur'an dinletirlerdi. kur'an sesi duyunca doğruca kalkmamız beklenirdi. cidden günahkar anılmamak için kalkardık. ders konusunda da her gün belli bir miktar çözmemiz gereken soru verilirdi. bunu her öğrencinin sınıfına göre verirlerdi. mesela ben ve arkadaşlarım özel derece grubu diye adlandırılan sınıflardan birindeydik, bu yüzden verilen soruları bitirmemiz için sabah erkenden kalkıp hiç gevşeklik etmeden çalışmaya başlamamız gerekirdi. işin en güzel tarafı diğer dershanelerdeki arkadaşlarım yapamadıkları bir soruyu sormak için saatlerce etüt almaya çalışırken biz akşam yurda gelen hocalara çayımızı içe içe sorularımızı sorardık.

cemaat yurtları güzeldir, diyebilirim özetle. belki ben iyisine denk geldim veya belki ben tadını çıkarmayı bildim. ama hiç sıkılmadım ve çok iyi bir derece yaptım. başka bir dershaneye gitseydim veya tatillerde arkadaşlarla bu yurtlara kaçmamış olsaydık böyle güzel anılarım olamayacaktı. tatsız yanları var mıydı? o sabah namazına zorla diktikleri her dakika dua etmek yerine içimden küfrediyordum. ama ne zaman her şey dört dörtlük oldu ki.