kolideyken başa gelen sıradışı olaylar

bütün erkekleri seviyor hepsiyle ciddi düşünüyorum kafasıyla dolandığım günlerden birinde kendimi istanbul'da buldum.* uzayan istanbul seyahatim ve bahar mevsiminin gevşetmiş olduğu gönül yaylarım ve içimdeki maceracı ruhtan ötürü o zamanlar tek bildiğm site olan gabileyi açıp koli aranmaya başladım. aradan çok uzun zaman geçmeden misafirperver bir istanbul lübünyasının yemekli-şaraplı davetine layık görüldüm. hem elemanın davet ettiği yer de helikopterle bile 45 dakika süren semtlerden biri olmadığı için kabul ettim. beni taksimde fransız kültürün önünde bekleyen saygıdeğer kolimle azcık bakışıp gözlerden -tavırlardan sesten güven analizi yaptıktan sonra elemanın sıradanlığına ve güvenilirliğine kanaat getirdim. ve onunla evde bizi bekleyen ziyafete doğru seyirtmeye başladık. karşımdaki ince ruhlu elemana yardım edeyim masa sandalye hazırlayayım derken içeri elemanın civanlar civanı, kara yağız, şahan bakışlı ev arkadaşı girdi. kendisi de lübünya olan bu üçüncü arkadaş, kuvvetle muhtemelen arkadaşının kolisini bozmamak için hep geri durdu. neyse yemek yenip de masa toplanacağı sırada bu civan oğlan birden yere devrildi ve ağzından köpükler çıkmaya başladı. aklımdan nedense evvela sunni tenefüs yapmak geldi o köpüklere rağmen ama diğer yandan da "lan adam ölüo mu ki" histerisine kapıldım. ince ruhlu koli bacım* çığlık çığlığa beynimin içine ederken kendimi 112'yi ararken ve dallama kolimi sakinleştirip ondan evin posta adresini öğrenmeye çalışırken buldum. ambulansın geçikmesi, yerde yığılı olan ve her yanından edele mülkün temelidir sloganı fışkıran yiğit bir türlü tepki vermemesi beni de sınırlara götürüp getirdi. o sıra doktor arkadaşımı arayıp durumu iletmek geldi aklıma ve o da yemekten hemen sonra bu durum gerçekleştiği için elemanın boğazının kontrol edilmesini, dilinin boğazını tıkamasının önlenmesini salık ve panik yapılmamasını tavsiye etti. ben bunları yaparken sokaklarda ambülans arayan bacım da nihayetinde yanında hemşir ve hemşirelerle geldi ve eleman ayıltıldı. ayılan elemanın iyi olduğundan emin olduktan sonra ben de bir zengin kalkışıyla ortamı terk ettim.*

(bkz: ömürden ömür gitmesi)
''bir insanın karton bir kolide ne işi var ? '' sorusunu akla getiren yaşanmışlıktır . *
kolide olaydım da başıma geleydi dediğim olaylardır.
(bkz: son cinsel aktiviteden 538 gün sonra)
en çok yaptığım; iç çamaşırını beğenmediğim koliyi yataktan atmak tabisi. keşke iç giyimim önemi bir anlaşılabilse.