la mamma morta, umberto giordanonun 1896 tarihli andrea chénier operasından maddalena di coigny karakterinin seslendirdiği ünlü bir aryadır. maddalena soylu bir aileden gelmekte, kendisinin aşkı için mücadele eden gérarda, fransız devriminin kargaşasında öldürülen annesinden ve nasıl öksüz kaldığından bahsetmektedir. tam da hayatından vazgeçmekte iken sadık hizmetkârı bersi tarafından güzelliğinin satılmasına (fahişelik, yüksek ihtimalle) biraz da hastalığı sebebiyle zorla itilir. aryanın operadaki hikâyesi kısaca budur.
(bkz: philadelphia) filminde tom hanks'ın muhteşem oyunculuğu ile belkide 95 yıl sonra tekrar can bulmuştur, eminim umberto giordano o sahne ile mezarında onurlanmıştır.
la mamma morta m'hanno alla porta della stanza mia; moriva e mi salvava! poi a notte alta later, io con bersi errava, quando ad un tratto un livido bagliore guizza e rischiara innanzi a' passi miei la cupa via! guardo! bruciava il loco di mia culla così fui sola! e intorno il nulla! fame e miseria! il bisogno, il periglio! caddi malata, e bersi, buona e pura, and bersi, di sua bellezza ha fatto un mercato, un contratto per me! porto sventura a chi bene mi vuole! . fu in quel dolore che a me venne l'amor! voce piena d'armonia e dice:
"vivi ancora! io son la vita! ne' miei occhi è il tuo cielo! tu non sei sola! le lacrime tue io le raccolgo! io sto sul tuo cammino e ti sorreggo sorridi e spera! io son l'amore! tutto intorno è sangue e fango? io son divino! io son l'oblio! io sono il dio che sovra il mondo scendo da l'empireo, fa della terra un ciel! ah! io son l'amore, io son l'amor, l'amor"
e l'angelo si accosta, bacia, e vi bacia la morte! corpo di moribonda è il corpo mio. prendilo dunque. io son già morta cosa!
meali;
öldürdüler annemi, odamın girişinde, beni kurtarmak için öldü o , gecenin köründe, bersi'yle şöyle bir gezintiye çıkmıştım, kurşuni bir ışık parıldadı ve önümü aydınlattı karanlık caddede, baktım ona, çocukluk evim alevler içindeydi! yalnızdım ve hiçlikle kuşatılmış,,, açlıkla ve fakirlikle, yoksunlukla ve tehlikeyle kuşatılmış,,, hastalandım, ve bersi , öyle iyi ve saf ki güzelliğini sattı benim için, beni seven herkese talihsizlik getirdim, işte o zaman ,mutsuzluğumlayken, aşk bana geldi ve tatlı, ezgili bir sesle mırıldandı;
"yaşamalısın! ben hayatın kendisiyim. cennet , gözlerimde,,, yalnız degilsin, gözyaşlarının göğsüme düşmesine izin ver seninle yürüyeceğim ve sana kuvvet vereceğim! gülümse ve umutlan! ben aşkım, kan ve çamur ,hepsi de etrafındalar mı? ben kutsalım! sana unutturabilirim! ben gökten dünyaya inen tanrıyım, ve ah dünyayı cennete çeviren,,, ben aşkım, aşkım ,aşkım,"
ve melek yaklaştı ,öptü beni ve bu öpücükteki ölüm'dür, can çekişen beden benim bedenimdir anlayın o zaman, şimdiden onun kadar ölüyüm ben de,