yeni hal kanunu ile şimdiki halinden çok farklı olacak alışveriş mekanı. değişikliklerin bazıları şunlar olacakmış; pazarlarda kullanılan naylon poşetler de yerini kese kağıdı ve bez torbalara bırakacak. satılan her malın üzerinde barkodlu etiketin bulunması zorunlu olacak. trafiği kilitleyen pazar yerleri kapatılacak, farklı kalitedeki ürün aynı kaba konulamayacak.*pazar yerlerini yeniden düzenleyen hal kanunu, pazarcılara çekidüzen getirirken, mahalle pazarlarının standartlara uygun hale getirilmesi için de yeni yönetmelikler yayınlanacak.

2014 yılına kadar bu değişikler gerçekleşecekmiş pazarlarımızda. ne kadar uygulanır tartışmaya açık bence.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/20948986.asp

herşeyin belli kural ve kaidelere bağlı olması falan, bunlar birçok anlamda, özellikle kontrol ve sağlık konularında elzem ama ben şahsen, sokaklara canlı bir organizma gibi yayılan, binbir kokunun , renklerle içiçe geçtiği, harala gürelenin bitmediği o güzel semt pazarlarını özleyeceğim. tezgahta satılan adi gofretlerden bir paket alıp pazarın bana göre menziline doğru yürürken onu yemek, yerken etrafa bakmak, alınacak şeylerin nereden alınacağını saptadıktan donra, dönüşte sebze, meyve gözüme ne kestirdiysem ala ala geri yürümek...

semtine göre kalitesi ve fiyat aralığı değişmekte olan sosyalliği aşmış alışveriş bölgeleri. pazarlığın bini bin para giderken yaratıcı tezgah sloganları ve çocuk yaşta hamalların çalıştığı, sıcak günlerde daha çekilmez olan, kimisine de topuklu ayakkabılarla giden hanımkızları görüp şaşırılan mekanlar. büyükçekmece'de olanı hakkaten diğerlerine göre oldukça pahalı.

(bkz: semt pazarlarındaki ayı potansiyeli)