tatile çıkarken evinin anahtarını arkadaşına veren yardımsever insan

evde bulunan çiçeklerle ya da evcil hayvanıyla ilgilenilmesini isteyen insandır.

anahtarı alan da bir o kadar yardımsever olandır.
biri de benimdir, bırakalım rahatça sevişsinler. anahtarımı verdigimi duyunca herkeste bir şok ve herkesin sorduğu artık ilk kimin söylediği bilinmeyen anonim soru:"nasıl guveniyorsun, ya bir şeyler yaparlarsa?". bu dahiyane soruyu soruyorlar çünkü bunun benim hiç aklıma gelmediğini ve bunu söylediklerinde anahtarı verdiğime pişman olmamı bekliyorlar. itiraf etmeliyim sözlük. insanları anlamıyorum, parkta öpüşmeyin, sokakta öpüşmeyin, okulda öpüşmeyin gibi uzayan yasaklarla dolu cümleler kuruyorlar. e kardeşim anahtar vermişim ne yapacaklarsa dört duvar arasında kalacak bari ona karışma. ev benim, anahtar benim.
kadim kutsal kitaplarda, "doğrudan cennetlik" olarak tanımlanan kesimin son dilimini bunlar oluşturur.
lakin, verdikleri anahtarlarla yıkılan yuvaların ve kırılan gönüllerin hesabını vermek için kısa süreliğine de olsa, "çilingirler cehennemi"ne gönderilirlermiş...
"eve koli atsın ya da evde sevgilisiyle rahat rahat buluşsun" kafasına sahip; yüksek düzeyde yardımlaşma duygusu gelişmiş olan, sırf anahtar verme fiilinden ötürü hasıl olacak sevabı sonuna kadar hal eden yardımsever insandır. dünyaya sadece kendi adına yaşamak için gelmemiş olmanın güzel bir örneğidir.

bu denli dayanışma duygusuna sahip insanlar; çok az sayıda olduğundan bunlara hörmette kusur gösterilmemelidir.
o anahtarla kaç bedenin şifrelerinin çözüleceğini, kilidinin kırılacağını bilmeden paslanmış ruhların rejenerasyonuna yardım ve yataklık edendir.
eski sevgilime vermiştim anahtarı, sevgilisiyle rahat rahat görüşsün diye. bu nasıl?