türk, yüzyıllardır etnik bir tanımlama olmaktan çıkmış, kültürel bir tanımlamadır.
türkiye cumhuriyeti için konuşursak, türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan herkestir türk.
amerika birleşik devletleri'nde yaşayıp yerleşmiş olan italyan, meksika, çin, japon, alman, isviçreli, ingiliz vb. asıllı, kökenli herkes nasıl ki "i'm an american" diyebiliyorsa, türkiye'de etnik, dini, mezhepsel farklılıklardan dolayı kendini farklı hissedenler de bu söylemi dikkate almalıdır.
türk olmak, türklük'ten gurur duymak, ırkçılık değil, ne olduğunun, kendini nasıl ve ne hissettiğinin bir ifadesidir.
ben bir azınlık ile, ermeni ile, rum ile, yahudi ile, levanten'le hatta kürt ile kendi dillerinde değil türkçe konuşup anlaşıyorum. onlar da öyle...
bilmem hiç düşünebiliyor musunuz?
türkçe, dil bayrağıdır.
içeriden-dışarıdan etnik, bölücü, kuyruk acısı olanların çıkardığı söylemlere, piyonların kendilerinin piyon olduklarının farkına varmayışlarına, "takmayınız".
türk, kendini türk hisseden herkestir.
"ne mutlu türk'üm diyene!" söylemi, etnik değil, kültüreldir, ekinseldir. bu da böyle biline... *

voltaire'in 'aslında fena insanlar değiller ama sanattan ve kadından anlamıyorlar' dediği ırk, türklüğümle gurur duyuyorum ama voltaire haksız sayılmaz ki bunu doğrulamak için tüm türk tarihini incelemenize gerek yok, anneannenizin 'o gazeteye vereceğin parayı hergün bir köşeye koysan, bir köşede dursa daha iyi değil mi oglum' sözüyle de anlarsınız
bazı belirgin özelliklerimiz;
-gezmeyi tozmayı fuzuli görüp, elimize geçen parayla direkt ikinci katı, ikinci kat çıkılmışsa üçüncü katı çıkarız
-saksıda çiçektir böcektir yerine, biber domates gibi işe yarayacak bitkiler yetiştiririz
-çiftçilik tarla takım işleri damarlarımıza işlemiştir, en gamsızımız bile 2 metre toprak görünce ne eksem diye kafayı yer
-sahiden de savaşçı bir milletiz, erkekleri çocuklarının altını bile temizlemez, ama silahlarını üşenmeden saatlerce temizler, kadınları şehit olan evladı için 'vatan sağolsun' der
-yazılı edebiyata pek ilgi duymayız, sözlü edebiyat çok gelişmiştir, bu yüzden fıkramız bilmecemiz türkümüz çoktur laf ebesiyiz iyi laf çakarız
-övülmeyi ve övmeyi çok severiz, zaten görevi o işi yapmak olan şahıs görevini yapsın diye ya da yaptı diye yağlarız, bağlarız
-araya adam sokarız, iş hallolacaksa bile sokarız, hallolmayacaksa yine sokarız
-babalar kızlarıyle işyerlerine ya da okullarına 'sahipsiz sanmasınlar' diye gider
-tepkilerimiz çok abartılıdır, sevinci de öyle kederi de, sevinince havaya ateş açanını mı ararsın, şakadan tekme tokat girenini mi, üzülünce de hüngür hüngür ağlayanını, boğacak gibi sarılanını mı ararsın hepsi vardır
-genelde hoşgörülüyüz, ta ki bizle aynı değilsen bunu sözle belli etmeyene kadar
-yüksek sesle konuşunca tüm milletler bizi anlayacakmiş gibi düşünürüz
ne kadar farklıyım desen de bunlardan çoğu sende oluyor işte vazgeçemiyorsun

(bkz: turkish)
(bkz: turk)

(bkz: turkic)
(bkz: turki)

türkiye'de yaşayan, resmi olarak her cumhuriyet vatandaşına, artı olarak reelde türk soyundan gelenlere verilen isim. buradaki türklük zannettiğimiz gibi dünyadaki tüm türki milletlere hitap edemez. türkler, tıpkı azeriler, türkmenler, özbekler ve daha niceleri gibi türki toplumlardan biridir.

tarih kitaplarında bütün türki milletler türk olarak resmedilir, bu da bilincaltımızda diğer tüm milletlerin aslında biz türk'lere bağlı birer alt boy olduğu izlenimi oluşturur. halbuki aslolan sadece kelime benzeşmesidir. tarihsel tabanda baktığımızda zaman içinde kültürel hem de etnik olarak kimliğini en çok kaybedip yerel coğrafyaya asimile olan, diğer kültürlerle etkileşime geçip hem etkileyen hem de etkilenen toplum türk toplumudur, diğer türki toplumlar kadar ortak kültürel/fenotipik/genotipik değer taşımaz.

olmamaktan utandığım millet.
*

benzer-aynı kültürü paylaşan insanlar grubu, ırkçılığı yanlışsa da aşağılanması da bir o kadar yanlıştır.

olmak ya da olmamak; işte, bütün meselem bu