cok guzel kafa siker.

amc' nin kaliteli dizilerinden bir tanesidir. breaking bad'de gördüğümüz saul goodmann karakterinin hikayesi yine breaking bad'in yaratıcısı olan vince gilligan tarafından ele alınmıştır. dizi tarih olarak breaking bad öncesini ele alsa da, şahsi kaanatimce breaking bad'i bitirdikten sonra izlenmelidir. gayet başarılıdır efendim, izleyiniz, izlettiriniz.

dun ilk defa bu hornet denen uygulamayi indirmeye karar verdim. neyse efendim, foto falan yukledik falan fisman. ayni gun onlarca adam ustume cullandi(kezban degilim taam mi). sonra yakinlarimdaki birinin israrina dayanamayip evine gittim ve malum son. bunun icin kendimden tiksiniyorum, ilk iliski her zaman sevdigin biriyle olmaliydi aslinda. kendimi o kadar kastim ve heyecanlandim ki dogru duzgun birsey hissedemedim. karsimda bir yabanci vardi cunku, bu kadar basit miydi bedenini teslim etmek. ama bu durum hep boyle olacak sanirim, aksi ihtimal cok dusuk galiba. bilmiyorum bu duruma alisabilir miyim, ben de kendimi herkes gibi suyun akisina birakabilir miyim? ruh dunyam karmakarisik su anda. amerikan dizilerinde gorulen ciftler, beklentiler ve de gercekler cok aci. bu ruh halinden kurtulmayi umit ediyorum, ben de bosverebilmek istiyorum, insanlarin sadece dis gorunusumden degil, beni ben yapan seylerden etkilenmesini istiyorum. cok mu sey istiyorum be sozluk!

hoşbulmuştur, aylarca anonim olarak herbirinizi stalklayıp ancak katılma kararı almıştır.

çok net "simyaci"

eve geliip kapiyi acacagin zaman anahtar her zaman ellerinin dolu oldugu taraftaki cebindedir.

galiba kumaşım karanlik maddeden olurdu.

gerçekten gezegeni terk etme sebebi, anlamıyorum ben bu tipleri. halbuki bunu söyleyen erkişi çok büyük ihtimal feminenliğin feriştahıdır. ne demişler efendim, insanlar kendilerinde olmayan özellikleri arzular. tamam arzularsın da, diğer tarafı ötekileştirmek niye? zaten toplumda eşcinsellik yüzünden yeterince ötekileştirilmişken, bir de gaylerin birbirlerine olan nefreti bunu daha da derinleştiriyor. maalesef, türkiyede tutum bu yönde.

yalandir efendim, placebo effect ten ileri gitmez.

oyle bir haldir ki yasamak icin gerekli minimum hayati fonksiyonlar disinda bir sey yapmak istemez insan. hatta bazen herseyi kokten bitirmek istemektir. caresizligi dibine kadar hissedip olmeyi arzulamaktir, bir yandan da bir avuc seni gercekten seven insani dusunmek ve daha da dibe batmaktir. kisacasi iki ucu boklu degnektir be sozluk.