aaa belki gelir bi köşede oturur laf dinlerim*

anne sesi*
keman sesi*
kedinizin purrlama sesi*

ekmeksiz kaşık kaşık yemesi keyiflidir.

başlığı açmazsam çatlardım efenim. son günlerde beni acayip sardı.
abd'nin pensilvanya eyaletinde"hemlock grove" kasabasında geçen doğa üstü-korku temalı dizi.
kurtadam figürünün ele alınması* ve hikayenin "ilginç" bir şekilde yol alması cezbedici.
ilginç çünkü dizi tepeden inme başlıyor. başkarakterleri bile kabak gibi sunmayan bir senaryoya sahip.
bıdı bıdı konuşulan sanat filmlerini çağrıştırıyor. zırt pırt sigara yakıyorlar. karşılıklı içiyoruz.
bazı sahnelerde devreye giren müziklerle de dadından yenmiyor.

özetle:
2013 yılında başlamış.

6.bölümdeyim. daha bir sik anlamadım desem yeridir.
ilk sezon 13 bölüm. sanırım 2.sezon devam ediyor(?). spoilerdan nefret ederim. sinemada izleyeceğim filmin fragmanına bile bakmam. çok nadirdir yani.
o sebeple ölümcül bir spoiler alma ihtimaline karşı 2.sezon ne alemde hiç araştırmıyorum.

korku türünü seviyorsanız bir şans veriniz.

şu ara biraz dengesiz. şuan programında da defne samyeli'yi aklamaya çalışıyor gibi bir haller içinde. ne alakaysa. bir tek ben mi yanlış yorumluyorum, bilemiyorum.

hamsi tavayı sevmem. fakat hamsi buğulama mmm :x normalde sardalyadan yapılması gereken tuzlu balığı annem hamsiden yapıyor. o da mithiişş.

"eşcinsel olmayı kendi seçmemiş" bunun üstüne helak olması münasip olan insanlar olarak dindar olmak bana gerçekten tuhaf geliyor... popüler bir cevap vermek isterseniz (bkz: gerçek islam bu değil)*

edit:dünyadaki tek din islam değil haklısınız. ama semavi dinlere göre eşcinsellik=sapkınlık.
islamın yaygın olduğu güzel ülkemde müslümanlığı örnek gösterdim sadece.

bu yaşımda kemana giriş yapmış bulunmaktayım. hoca biraz tırt ama. bakalım.

lezbiyen mi biseksüel mi onu netleştirseymiş bari dediğim açıklamadır.

"verilen mührüü akparti'nin altına basacaaz o kadar!"
baskıcı baba-dede figürü.

ne yazık ki korkak best fm yönetimi tarafından iğrenç bir şekilde kovulmuştur.
13 mart 2014 perşembe günü programı bitirmesinin ardından evine dönerken yönetimden gelen tek bir telefonla işine son verildiğinin haberini alması. dinleyicilerine veda etmesine bile fırsat verilmeyişi canını daha çok acıtmıştır eminim....
kendisi sürekli olarak dinlediğim tek radyo programcısıydı.
umarım başlıktaki bir sonraki entrym yeni yayınının duyurusu olur.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/berkin...

deprem öldürmez tedbirsizlik öldürür dedirtir. ha insan ölmekten değil de sevdiklerinin ölmesinden, arkada kalmaktan daha fazla korkar ya. afetlerden rahatsız olmamın en büyük sebebi işte budur.

sakalım çıkmıyor. (bkz: ayılıkla uzaktan yakından alakası olmayan yazar)
hayatımda hiç jilet vurmadığımdan olsa gerek. tek avuntum askerde rahat edecek olmam. gerçi oradayken tüy bile görmek istemiyorlar(mış). öyle de böyle de yanacıklarım jiletin tadına bakacak gibi görünüyor.*

kilo alamayan bendenize söylediğinde öpüp başıma koymak istediğim insan modeli. ama genelde sen kilomu verdin diyenleriyle karşılaşmaktayım.

ışınlanma tüm dünyanın kullanacağı bir uygulama olacaksa şayet vize uygulamasının devam edeceğini düşünüyorum. ülkeler buna uygun kısıtlamalar getirecektir. (bkz: benceöyleama)

ortaokul zamanımda bir çocuk vardı. itici mi iticiydi. ukala olduklarında çekilmiyor arkadaş.

hayatımın son döneminde doctor who ile yatıp kalktığımdan nickini gördüğüm her an aklıma math smith'i getiren yazar. ilgimi çeken bir entry olduğunda yazarı kim acaba sorusunun cevabıdır aynı zamanda.*

1.72'den iyidir. keşkek dediğim durumdur. (bkz: elindekiyle yetinememek)

a-aa aynı ben* çocukken "kendimden bi tane daha olsa okula onu gönderir evde ne güzel ense yapardım" diye düşünmeyen kimse olmuş mudur acaba?*. ama ben ergenlik sonrası boyutu bir adım öteye taşıyıp zaman zaman "kendimden bi tane daha olsa ne güzel sevişirdik." şeklinde karikatür cümleleri kurmaya başladım. ama bunu ensest ilişkiyle bir tutmam mümkün değil. benlikten, bilinçten bahsediyorum diyebilirim. bilincimi farklı bir bedene kopyalama imkanım olsa aynı yankıyı bulabilirmişim gibi geliyor.*. temelde yatan ise neyi nasıl sevdiğimizi en iyi bizim biliyor olmamız gerçeği sanırım.*

insanları bu denli rahatsız ettiğimi gerçekten bilmiyordum dediğim durumdur. artık dikkat edeceğim*.