amerikan filmleri klişeleri

akşam yemeğinde, her zaman tabağındaki yemekle oynayan bir aile üyesi, <br>doğum günü/mezuniyet/tiyatro gibi özel günlerde mutlaka geleceğim deyip gelmeyen baba rolü, <br>tanrıyla konuşup,ona küfürler savurup istediği sadece bir ışık/şans olan adamın bir kaç sahne sonra istediğinin kabul olması ve imana gelmesi, <br>her zaman kaçacak bir arka kapının bulunması. liste uzar gider..

aslan burcu

günden güne daha da sevdiğim ve kendimi bulduğum burcumdur.

tubi

bir görünüp bir kaybolan muhabbete fırsat bulamadığımız yazar.

mesir macunu

halen yemediğim ama merak ettiğim mamuldür.
ben cezerye severim. beni götürün şehriye, lakin ara ara kardeşine...

flesh for frankenstein

bağımsız korku fimleri arasında başı çeken ve eşcinsel oyuncu udo kier nedeniyle movie poster'i bile gay mirası kabul edilen kült film.(andy warhol's frankenstein-1973)

udo kier(baron frankenstein)'in yarattığı bir ölüm makinası, joe dallesandro ve monique van vooren'in erotizm sınırlarını zorlayan yatak hikayeleri ile öldürmek için proğramlanmış çocukların da yer aldığı filmde; frankenstain'in anbe an yapılma süreci de anlatılmaktadır. dönem için oldukça cüretkar sayılabilecek işkence ve öldürme tekniklerinin yer aldığı filmde, organik korku imgelerine yer verilmiş; sansür uygulanmamıştır.

yapımcıları arasında andy warhol olması nedeniyle onun adıyla da anılan filmin yönetmeni flesh ile başlayan süreçte olduğu gibi warhol factory elementi paul morrissey. her arşivde olması geren korku klasiği kesinlike defalarca izlemelik türden.

efsanevi posteri:



fragman:

uçak diyalogları

- pencere kenarı benim galiba , koltuk harfiniz nedir acaba ?

nusret gökçe

bugün survivor'da reklamı yapılan, etiler'de bulunan et restoranı. hatta reklamı yapılmamış, direkt olarak bir oyun bölümü nusr-et'e adanmıştır.
bu mekan hakkında az çok hepinizin kulağına bir şeyler gelmiştir. gerek etlerinin bugüne kadar tadılan en lezzetli etler olduğu, gerek fiyatlarının üç dana parası civarında olduğu gibi gibi..
öncelikle bir mutfakçı olarak nusret usta'nın kasaplığını, şefliğini bilemem. büyük ihtimalle el melekesi iyidir, hayvanları iyi tanıyordur, yurt dışı maceralarına falan değinmeyeceğim ama günaydın kasap'tan çıkan bir usta sonuçta, iyidir yani..
fakat bu restoran t-bone steak ve new york steak tarzı yemeklerinde etin ne kadar yumuşak olduğuyla övünüyor. evet bu şekilde et pişiren pek çok mekan var. ancak sorun bu mekanın bu yemekleriyle övünmesinden de öte bu yemekler için süt dana yetiştirdiğini söylemesi, bunu kıvanç meselesi haline getirmesi. ama gelin görün ki, süt dana ile ilgili bir tepki aldıklarında da süt dana kullanmadıklarını söylüyor aynı mekan..
süt dana ve süt kuzu ya da oğlak tüketmek başlı başına bir barbarlıktır. ispanya'da on beş günlük kuzuların kesilmesine tepki veren mutfakçıların, gurmanların ya da sözde hayvan severlerin hala nasıl bu mekanı yere göğe sığdıramadığını, nusret'ten bir ilah gibi bahsettiğini anlamak benim için mümkün değil..
hadi bunu da geçtim, herkes bir gurme, herkes bir şef ya bugünlerde, e bu gurmeler, şefler geri zekalı mı allasen? ulan madem hepiniz yemek kültürüne bu kadar hakimsiniz, hiçbirinizin mi aklı ermiyor bu adamın pişirdiği etlere msg bastığına?
ne, msg mi ne? msg dediğimiz şey sevgili gurmeler etlerin yumuşacık, sulu pişmesine, yemeklere o harikulade lezzeti katmaya ve sizi kanserin kralı yapmaya yarayan bir madde..direkt olarak beynin sinyallerini etkiler ve size asker postalı bile pişirsem muhteşem bir yemek yediğinizi zannetmenize yarar.
neyse ben yine de karışmayayım, ''ay şekerim et dediğin döküm tavada pişer'', ''aaa mühürleme çok önemli'' gibi şeyleri hasbelkader öğrenen sevgili gurmelerimiz bol msg'li nusr-et etlerinden yemeye, bir ailenin bir ay geçinmeye çalıştığı paranın kat be katını hesap olarak bırakmaya devam etsin..

nakba

umut stackhouse oğlumuzun israil devletinin kuruluşu ve kurban bayramı ile kurduğu gayet manidar yazısının ismidir. okumak isterseniz şuradan buyrun: http://blog.radikal.com.tr/dunya/nakba-7...

clean bandit

yaptıkları özgün elektronik müzikle tüm popüler isimleri yerle bir eden ingiliz topluluk.

rather be"den sonra jess glynne'yi tekrar yanına alan grup, bu kez real love ile liste başı olma yarışında. şarkının bir kaç hafta içinde ingiltere başta olmak üzere dünya genelinde bir numara olması bekleniyor.

real love:

atilla arcan

hababam sınıfı'nın meşhur okul müdürü, gözlüklü, haris, paragöz adamı var ya; hah işte onun oğluydu bu abimiz. yalçın menteş ile güzel de bir komedi programı yapmışlıkları vardır. sağlam demirel taklidi filan yapardı. unutmadıysam evinin camlarının demir parmaklıkları beklenen şarkı'nın notalarındandı.

hediye alacağın arkadaşa sana hediye alıyorum demek

özellikle de ilk iki üç doğumgününden sonra alışkanlık haline geliyor, bir daha sefere hediye çeki vermeyi bile düşünüyorum kendisine.