21 aralık 2012

7 Entry Daha
dünyanın olmasa da bir çağın hem de karanlık bir çağın sonu olmasını dilediğim tarihtir.
mayalar, tarihçilerin anlattığına göre, nemli ve insan yaşamina pek olanaklı olmayan tropikal ormanlarda muhteşem kentler ve muazzam bir uygarlık kurmuş olan insanlardı. bir çok astronomik hesaplamayı yapabilecek kadar gelişmiş bir uygarlık olmanın yanında insan kurban eden vahşi ve savaşçı bir toplumdu aynı zamanda. bu vahşi ve katliamcı geleneklerinin, mayaların sonunu getirdiğine inanılıyor.
günümüzde insanlığın geldiği nokta aslında mayaların dönemine çok benziyor. bir yandan insanoğlunun yaptığı robotlar mars'ta hayatın izlerini arıyor, gelişmiş teleskoplar her gün yeni yeni gezegenler keşfediyor, diğer yandan petrol ve silah endüstrisinin tanrılarına her gün binlerce insan kurban ediliyor. çevresel felaketler bir yana ruanda'da bir kaç ay içinde 800 bin insan palalarla doğranırken darfur'da 2 milyon, somali'de 3 milyon insan etnik ve dinsel şiddetin kurbanı olurken, ırak'ta yine 2 milyon sivil hunharca katledilirken ve bugün ülkemizde, suriye'de ve daha bir çok yerde bu kurban etme ayinleri sürerken, biz, dünyanin geri kalan insanlari, bu yüksek uygarlığın fertleri, gündelik hayatimizi sürdürüp dizilerimiz, futbol maçlarimiz, home partylerimiz, arabalarımızın markalart, cep telefonlarımızın melodileri üzerine kafa yorarak devam ediyoruz hayatımıza...
bir yanıyla çok parlak bir uygarlığın, içten içe çöküşünün resmidir bu.. belki de mayalar, çağlar öncesinden bir mesaj vermek istediler bize.. kendi başlarına gelen felaketten ders almamızı istediler belki de...
49 Entry Daha