afyonu patlamak

eski tiryakiler , ramazanda afyonu macun haline getirir ve mercimek büyüklüğünde toplar yapıp her sahurda iki üç tane yutarlarmış . ancak her bir macunu sırasıyla bir , iki , üç kat kağıtlara sarmayı da ihmal etmezlermiş . böylece kağıt , mide öz suyunda eriyince macun midede dağılır ve birkaç saatliğine keyif devam edermiş . tabii ki iki kat kağıda sarılan macun , birkaç saat sonra , üç kat kağıda sarılı macun da onu takiben kana karışınca tiryaki iftara kadar rahat etmiş oluverir. ancak bu planın yolunda gitmediği , afyonun kağıdının zor parelendiği yahut kana karışması geciktiği durumlarda tiryaki krizlere girer ve dış dünyadan adeta kopar . afyonu patlayıp kana karışasıya kadar farklı tepkiler verir.
konuşulan veya yapılan şeye uygun karşılık verilmeyen , anlama ve algılamada geciken durumlarda "daha afyonu patlamadı galiba !" gibi cümleler söylenmesi bundandır .