arkadaşın işten ayrılması

iş arkadaşları ile arkadaş olmaktan kaçındığım için çok da koymayandir. arkadaşlar özel hayatta olur,iyi bir arkadaş ise özel hayatımda görüşeceğim için işten ayrılması sorun olmaz. işle özel hayatı keskin çizgilerle birbirinden ayırmak gerekir.
belli bir süre çalıştığın iş yerinde samimi olduğun kişi işten ayrılırken "aaa mutlaka haftada bir ya da iki haftada bir buluşalım" denilen ama bir türlü o haftanın gelemediği ve iyi anılar bırakan ayrılma sahneleri.
tam da ofiste iş arkadaşım ile tartıştığım gün karşıma çıkan başlık. efendim bakınız, böyle ikiyüzlülüklerin tavan yaptığı ortamda iyi bir arkadaş seçmek çok zor bir kere. ofisin yaş ortalaması altında kalıyor iseniz müdür hariç çevrenizdekiler ile zamanla abi abla muhabbetine sarılabiliyor. ancak size yaş ya da pozisyon olarak yakın kişiler ile nereye koysan tutmayan bir diyalog söz konusu oluyor. sıfır samimiyet, yapmacıklık bu kişiler arasında tavan. bu kategorideki insanların ofisten ayrılmasına değil de, daha iyi şartlarda bir başka iş bulup gideceğini hakedip haketmediğini düşünerek kendime üzülürdüm galiba.
iyi geçinilen bir arkadaşsa hüzün veren durumdur.
ama yine de işyeri arkadaşlıkları malesef gerçek bir arkadaşlığa dönüşemiyor genelde.sebebi belki de çıkar çatışmalarının olması veya rekabet ortamında tanışılmış olması.çözemedim yani.bu konu başka bir başlığın konusu aslında.
haftaya başıma gelecek olan, keşke gitmeseydi dediğim sevgili yunan arkadaşımın işten ayrılması. gerçek ve iş arkadaşlığı farklıdır ve güzel olan da budur. herkes ile aynı samimiyet ilişkisine gerek yok ama bu iş arkadaşını sevmemek ya da iki yüzlü davranmak değildir. beraber dal taşak ortalıkta grup seks yaptığım da var, hala seviyeyi koruyarak görüştüğüm de var, uyuz olup hiç görüşmediğim de var. genel olarak sevdiğin birinin gitmesi her zaman üzücü olur.