ayı sözlük itiraf

  • /
  • 181
ayı sözlük asdi özel ödülünü sözlüğün en psikopatı dalında aday gösterilerek almıştım. ilk zamanlar bu ödüle hep itiraz etsem de bugün gergin bir şekilde bankada sıra beklerken ödülü verenlere hak verdim.

not: eksileyen arkadaşım daha karpuz kesecektik.
tam üç antidepresan atıp haftayı sindirmelik gün.
çok konuşuyorum. ve kendimi durduramıyorum. bazen kendime bile çenem tutulsun diyorum..
takip ettiğim kaslı, kuveytli mükemmel adam, yorumumu beğendi. of başım dönüyor sözlük. kim bilir bununla sevişmek beni ne yapar?
"seni kullanmam" diyen şerefsiz bile beni kullanıp attı. öff bıktım artık kalp kırıklığından.
ailem deist oldugumu bilmiyor. ben de her cuma annemin elinden tutup cumaya gidiyorum. bugun de gittim bir baktim topuklu ayakkabilarim calinmis. allah belanizi versin. biz bagnaz aileyiz geri getirin.
bugün wolibear ile limanı gezerken, bir tane oğlan, fotoğrafını çekmemi istedi. ondan sonra "teşekkürler kardeşim" falan demek yerine "sağ ol" falan deyip elimi sıktı. 2 saniye falan sıktı. ben de direkt gittim arkamı dönüp. acaba iş mi attı. eğer iş attıysa üzülürüm. woli, "geri dönelim istersen" falan dedi de dönmedim. bir de kaleiçi'nde bir tane kafeye oturunca bi tane adam bize dik dik bakar gibi oldu, yanımızda falan gezindi. acaba o da mı iş atıyordu. keşke atsa. ben koca istiyorum artık. çok tatlıydı, gözlüklüydü. yerim onu. yoksa ben mi kendimi çok önemli sanıyorum?
o kadar soğuk ki 31 bile çekilmiyor.
sonunda gerçek bi sevişme deneyimi edindim. öncekiler en fazla oral filandı. parkta buldum, yakınına gidince bana bişeyler söyledi. babamdan daha yaşlı muhtemelen, 50'lerinde filan., mavi gözlü, karadenizli, sevimli bişey. çay içtikten sonra bi otele gittik. yılların birikmiş özlemiyle nasıl seviştim anlatamam. ten uyumu da iyiydi, iyi denk gelmiş. güzel öpüyo filan. ilk gördüğümde pasif olmayı o kadar sevebileceğini düşünmemiştim. yalaşmalardan filan sonra boşalana kadar içindeydim.

bitince ne kadar yorulduğumu farkettim. bi aptallık geldi, şimdi ne bok yiyecez dedim içimden. giyinip çıktık. gitmeden telefonunu istemek aklıma gelmedi. en son, yine görüşürüz inşallah filan gibi bişey dedi ama telefonu istemeyi bana bıraktı sanırım. şimdi üzerinden iki gün geçti, unutacağıma daha çok pişmanlık duyuyorum. çok iyi denk gelmişti. suratımda bir acılık var şimdi, bi tatminsizlik. yalnızca birkaç günlüğüne istanbula gelmiş. yine gitsem aynı parkta bulabilir miyim onu? çok zor iş. ilkine bu kadar takılacağımı düşünmemiştim, nasılsa ilki diye unuturum sanmıştım. yazarın da dediği gibi, kimi insan seviştikten sonra tekrar sevişmek isteyebileceğini düşünemiyor, ben de o salaklardanım işte tam şimdi. toyluk da denebilir. ne enayiyim, öylesi adamı kullanıp çöpe attım. daha gideri vardı. lanet olsun.
3d animasyon yapmak için, kendimi türlü pozlarda kameraya aldım. üzerinden geçerek 3d animasyon yapmayı deneyeceğim. yalnız, birisi yanlışlıkla o videoları izlese altına sıçar. çok tuhaf görünüyor. boşluğa bakıp "korkuyorum", "gelme, yaklaşma!" hareketi falan yapıyorum. güzel oldu ama. bakalım kaliteli olacak mı animasyonlar.
bir yaz one night stand'i olarak kalması gereken kişiye fena şeyler hissediyorum ve çok güzel şeyler olacak gibi. tek sıkıntı çok uzakta olması ve yanına anca kışın gidebilecek olmam***
oh be. kaç aydır uğraştığım oyunu bitiriyorum sonunda. 1-2 gün kaldı. belki de bugün biter. valla neler çektim yav, umarım karşılığını alırım. türkler çok destekçi o konuda. valla o kadar boktan bir yoldu ki, ta geçen yaz başlamıştım, psikolojik sorunlar, sağlık sorunları, ameliyat, okul derken uzadı da uzadı. neyse, en azından planlamayı öğrendim. acaba gelecekte bu güne bakıp, "vay be, neler neler yapmışım hehe" mi diyeceğim, yoksa "o zaman boktanmışım, şimdi daha da boktanım" mı diyeceğim. oyunun test aşaması ve pazarlama aşaması var daha maalesef. hepsini kendim yapmak zorundayım. en az 2 hafta süreceğini düşünüyorum bu aşamanın. bu iş bittikten sonra, kendime uzun bir dinlenme arası vereceğim.
geçen haftasonu spod'un açılma toplantısı moderatörlüğü eğitimi için istanbul'daydım. harika geçti eğitim, türkiye'nin değişik illerindeki lgbt örgütlerinden gelen 20 kişi kadardık, pek çok şeyden konuştuk, açılma süreçleri, yas süreci, açılmada aile perspektifi, grup dinamikleri, toplantılarda karşılaşılabilecek nefret söylemleri durumları, insanları konuşmaya motive etmek vs. pek çok şey. benim açımdan bu eğitimin bir başka önemi de oldu, zaten eğitime çok aktif olarak, sorular sorup yorumlar yapıp görüş bildirerek katıldım, bunun yanında konuşulan konularla ilgili olarak kendi deneyimlerimden pek çok örnek verebildim. bu örnekleri verirken de çok rahattım. bunun benim için önemi, hayatımda ilk defa, bir grup içinde (her ne kadar lgbt grubu olsa da) kendi durumlarım ve deneyimlerim hakkında ilk defa konuşabilmiş olmam oldu. eğitim sonunda pazar günkü spod'un olağan açılma toplantısına da katıldık, orada da kendi açılma sürecimi güle eğlene anlattım, ki bu da benim için ilk oldu. daha önceden o kadar açılma toplantısı moderatörlüğü yaptım, hiç birinde kendi hikayemi anlatacak kadar cesaretim olmamıştı, bu sefer nasıl oldu bilmiyorum, bıraksalar bütün hayat hikayemi anlatacak kadar rahattım.

zihnimde ne gibi birşey değişti bilmiyorum. bu tür konuları konuşmak, kendi hikayemi bir topluluk önünde anlatmak imkansızdı benim için. daha 6 ay önce gittiğim psikologa bile anlatmaya utanıyordum, anlatıcam diye soğuk soğuk terler boşanmıştı, 6 ayda resmen evrim geçirdim. bu benim için şaşırtıcı oldu. hala über süper rahat bir insan değilim bu konuda, ama ciddi bir aşama kaydettiğim kesin. kendimle gurur duyuyor muyum, yok hissettiğim gurur gibi değil, ama bolca hayret hissediyorum, bir de iyileşiyormuşum gibi geliyor. hala korkularım ve çekincelerim var elbette, hala en yakın arkadaşıma açılamadım mesela ama sürekli bu konuda bir adım atabiliyorum.

duygular ve sıkıntılar konuşuldukça hafifliyormuş, derdini anlatmayan derman bulamıyormuş, kanlı canlı yaşamış durumdayım. benden havadisler böyle.
hevesim kursağımda yer etti benim. yadırgamıyor da yerini maşallah pek bir keyfi yerinde..
bir tane yakışıklı bir kürt adam buldum, hemen ekledim facebook'tan. ilgilendikleri kısmına kadınlar ve erkekler yazmış.
bugün akdeniz üniversitesinin tıp fakültesinin psikiyatri bölümüne gittim. çok ilgilendiler, gayet güzeldi. çok şaşırdım valla. beni üç kişi dinledi. bir tane oğlan çok tatlıydı ya. gay olduğumu da biliyor artık, belki teklif eder bir şeyler. hihihih.
bu başlıktan özet çıkarıyorum sözlük,

http://homojen.ayisozluk.com/ayi-sozluk-yazarlarindan-itiraflar/

http://homojen.ayisozluk.com/sozluk-yazarlarindan-itiraflar/

http://homojen.ayisozluk.com/ayi-sozluk-yazarlarindan-itiraflar-3/
başarısız bir denemenin ardından hiç de umutla bakamadan yola devam ediyorum ve
kaybedecek bir şeyi olmayanların cesaretiyle davranıyor olmam kendimdem korkmama neden oluyor!
sevişmenin tadına vardıktan sonra bir daha isteyeceğimi düşünemedim.
dün diş hekimleri günüydü/günüymüş. saat 15:30'da hastanenin terasında kutlama yapılacağı duyuruldu, üstelik genel sekreter de gelecekmiş. bütün gün bir saniye nefes almadan hasta bakıp saati 16:10 yaptım. sonrasında törene çıkıp samimiyetsizce sırıtıp, genel sekreteri alkışlayamadım, başhekimin yanında olduğumu hissettiremedim. çünkü diş hekimleri gününde yine çok çalıştım, gelip sırtıma dokunup halimi hatrımı soran olmadı. ben de kantine gidip soğuk su yerine bu kez daha samimi olması adına kendime bir çay ısmarladım. kendi çapımda sergilediğim bu manifestoyu fark eden olmadı ama en azından kendi içimde daha samimi olmayı başardım sanki.
  • /
  • 181