ayı sözlük itiraf

  • /
  • 90
büyüdüğümü, bu ay yeni yaşıma girdiğimde, üzen ama olması gerektiği gibi olan bir düzene alıştığımı kabullenmeye çalışırken anladım. en özgür doğum günümdü. en ben olan. en kendi kendine mutlu olmayı bilmiş, en kandırmamış, kandırılmamış ve kendimle barışık olduğum.

edit: nah barışık, nah mutlu, nah özgür.
annemden bu kadar şikayetçi iken sevince annem gibi seviyorum. benden başka kimse ile görüşmesine tahammül edemiyorum, arkadaşları olmasını istemiyorum, hatta dizimin dibinden ayrılmasın istiyorum. bugün anladım ki sevgi var olan bir şey değil, öğrenilen bir şeymiş.
sözlüğe ara vermemin gerçek sebebi, artık ayı sevmediğim gerçeğidir. no göbek, no kıl, yes kaymak!
küçükken (10 yaş) sihirli annem dizisinde oynayan benim yaşlarımdaki cem karakterinden çok hoşlanıyordum.
sars geldikten beridir hiç sars'tan korkmadım ve uzun süredir bu kadar eğlenmemiştim. mart'ta türkiye'ye geldiğinde evde oturmak artık vakti boş geçirmek değildi. herkes evde oturuyordu ve bu nedenle oturup online oyun oynayabilirdim. oynadım da. sonra markete gitmek için dışarı çıkmıştım ve dışarısı bomboştu. bütün dükkanlar kapanmıştı. starbucks kapalıydı. kendimi walking dead'in daha hafif bir versiyonunda hissettim. insanlar sars'ı alt ettiği zaman üzülüyorum ve sinirleniyorum. sars "x sendromu da yapıyormuş dikkat edin" denilince "ohaa sars mükemmelsin haha" diyorum. aşı çıkınca biraz üzülmüştüm. sanırım biraz anti-sosyallik olabilir bende.

bu arada hastalığa sars demeyi daha çok seviyorum.
o kadar sevgiye ihtiyacım var ki o kadar. bu ihtiyacımı karşımdakine biraz göstersem her şeyi anlayacak çırılçıplak kalacağım gibime geliyor. ya da belki çoktan belli bile oluyordur.
ne zaman birini gerçekten hoş bulsam konuşmuyor muhatap olmuyorum hatta iş ters davranmaya bile gidiyor.

bir keresinde yine böyle biri vardı yaklaşık 1 sene birlikte çalıştık muhatap olmamaya calisiyorum yüzünde mi gözünde mi bisey cıkmis hiç ilgilenmiyorum inan 1 hafta yüzüne bakmadım neden çünkü öyle daha bi güzel çekici olmus içim erimiş

dıştan ise tam bir moron gibiydim halbuki bıraksam kendimi biraz onla ilgilensem ne olurdu. o gittikten sonra rüyamda birkaç kez özür dileyip onu aslında sevdiğimi söylemiştim ağlayarak uyandım

ne bastırılmışlık be .sonunda hiçbir şey de olmadı. şefkat gosteremedim beni görmenden de çok korktum beğenilmemekten alay edilmekten .

halbuki kendimi hor görüyordum
çok saçma bi arayış aralığım var ya gençler yada 50 üstü amcalar ah ah.
sevgilimle bir suredir aramıza üçüncü alıyoruz ve ilişkimize harika bir dinamizm kattı. merak eden versatil pasifler yazabilir
itiraf ediyorum, sözlük : ortaokulda efemine davranışları olan bir arkadaşımın o'na bakınca bana hissettirdiklerini hatırlıyorum ve içimde kadınlara hissetmediğim ve hiç de hissedemeyeceğim garip bir şey hissediyorum . evet, aranıza gizlice sızmış 25 yaşında bir heteroseksüelim(?). kısaca sorgulamadayım...
bugün eski flörtümün abisiyle date'e çıktığımı farkettim.
kardeşinin de gay olduğunu dubai'de yaşadığını ama onu bilmediğini falan anlattı. ulan acaba o mu diye düşünüp birkaç soru sordum ve bingo. epey de benziyorlar. tabi demedim kardeşinle mercimeği fırına verdik diye. kahveden sonra evine davet etti ama ben daha önce kardeşiyle yattığım için kendimi garip hissedip erteledim. yarına allah kerim.
benden yaşça küçük bir dostum var, (pedo denecek düzeyde değil 20-24), bir gece rüyamda onu gördüğümden bu yana kendisine utançla bakıyorum.
.yalnız olmaktan bir hayli sıkıldım.hayatımda birisi olsun istiyorum artık.bunu,kendime çok sık itiraf eder oldum.oysaki büyük beklentiler içerisinde de değilim.ne zamana kadar böyle devam edecek,merak etmekteyim.
düzgün sohbet etmeyi bilen yaşıtım bir pasiflora arıyorum. sıkıldım tek tabanca takılmaktan. adaylar dm üzerinden başvurabilir. herkese başarılar.
2 saat sonra bir iş görüşmem var. fransız firması ve iş yurtdışında. belki yurtdışına taşınıcam ve hayatım komple değişecek ama ben yarın a101 e gelecek tost makinesi için daha heyecanlıyım. acaba sabah kapıda sıra olacak mı teyzeleri yenip alabilecek miyim. belki de sıra olmaz bilmiyorum ama içim içime sığmıyor.
şimdiye kadar hiçbir aktife kendimi tam anlamıyla teslim edemedim. erkeklere olan güvensizliğimden midir, cazgırlıktan mıdır, kendimi bir türlü tam kabullenmemekten midir, dışarıda bir sürü maskeyle dolaştıktan sonra evde bile onlardan azade çırılçıplak olamamaktan mıdır bilmem. aktifin ipleri eline almasına izin vermedim hiç, böyle bir anda şimşek çakar gibi adamın altında çaresiz olduğumu hisseder hemen üstüne çıkardım. en azılı aktifler bile sikiş sonrası "sen sikilmedin ben götlendim" derdi, haklıydılar. sekste en çok yorulan hep ben olurdum. aktifken de böyle, altıma yatan her pasifi pasif kelimesinin hakkını verdirecek şekilde becerdim. ama tükendim sözlük, gerçekten tam teslim sevişeceğim birini arıyorum, yatakta kan verirmiş gibi yatan kezban türk kızı olmak istiyorum, bulabilir miyim bilmiyorum ama deli gibi istiyorum. bacaklarımı kocamın gövdesine sarmak ve hazdan gözlerimi kapatıp onun boynuna gömülmek istiyorum. sonra amı döllensin diye dümdüz yatan kadınlar gibi hiç kalkmadan öylece tavanı izlemek istiyorum. çok mu şey istiyorum?
tüp mide olup tekrar kilo aldım. bırakın kendimi s/kicem, bırakınn
kimliğimi bulunduğum mecrada gizlemek için sık sık yalan söylüyorum bir gün bu yalanların yüzüme birer birer çarpacağını bilmeme rağmen nitekim bir kısmı da çarpıldı yüzüme ama yalnızca "yalancı" olarak kaldım "ibne" olarak değil
hayatta hiç kimseye tabiri caizse yürümedim. genelde sinyal yakardım en fazla, karşıya fırsat verirdim. bu konuda iyiyim.
şimdi ilk defa birine yürüyorum ve elimi yüzüme bulaştırdım. hafta sonu kaçırayım seni diye bolu'ya getirdim. her zaman izlediğim rotasyonda herifi gezdiriyorum ama resmen bro gibi takılıyoruz. o da aşırı utangaç biri mesela, konuşmuyor falan hiç. bana da bir şey oldu mevzuya giremedim. en son gözlemeciye gidelim dedi, baktım aşırı yorgun çok oturmadık otele geçtik. şimdi sessiz sessiz daldı canını yediğim. delik başında bekleyen kediler gibi bekliyorum resmen uyanmasını ahaha
bu zamana kadar ilişkide ağırdan alan naz yapan biraz burun sürttüren taraf ben oldum hep ve şu an hayatımdaki benimle ilişkilenmiş erkeklere bu açıdan saygı duydum, çabalamak zor işmiş. bir de midende kelebekler uçuran, önünüzü görebildiğin, hayatı paylaşmak için can attığın biriyle bir şeylere başlamak lego dizmek gibi bir şeymiş. uzun zamandır tatmamıştım bu hissi, özlemişim, çok güzel bir his.
  • /
  • 90