biraz kestireyim dedikten sonra 5 saat uyumak

yapılacak sürülerce iş * olmasına rağmen, "zaten şu an verim alamıyorum, biraz dinleneyim, yarım saat sonra kalkar devam ederim." şeklinde kendini kandırdıktan sonra elde edilen sonuçtur.
keşke benim de başıma gelse dediğim özendiğim, bir çeşit küçük vurdumduymazlık *
biraz kestireyim dedikten sonra ertesi gün akşam uyanan bi insan olarak asla yapmamam gereken şeylerin başında gelen olay.
asla biraz kestirilmez baya baya ağzı burnu dağıtılır uykunun , uyandığında ağzının kenarından salyalar akarcasına hunharca katledilir kestirme olayı.
senelerdir başıma gelmeyen, benim için üniversite vize-final dönemiyle özdeşleşmiş olay. böyle deyip uyuduktan sonra sınavı kaçırdığım zamanlar bile olmuştur.
tatil zamanlarında öğlenleri içimden geçen his. genelde duymamaya çalışırım, çünkü beş dakikalık keyif zannettiğim şey 3 saatlik bir zaman kaybına ve sanki günlerdir uyumamışlık haline neden olur. lakin, insan dediğin zayıf bir varlık.
güzel bir gündüz sevismesi sonrasinda sevgiliyle birlikte yapildiginda, dadindan yenmeyecek aymazliktir. bünyede pismanlik yapmaz.

sabahın köründe çalan alarm, kalkmak üstünü giyinmek, daha 20 dk var biraz kesitreyim demek, uyumak, uyanmak, işe geç kalmak silsilesini devam ettiren olay
hestia ve salonika'ya ortak bir tanıdıklarından dolayı çok tanıdık gelen olaydır. (bkz: tra jedi)
o telefon eskidi, kurtlandı sürekli çalmaktan.
eskiden blogtv zamanında, blogda yayın yaparken hayvan gibi içtiğimden ve yayını kapatmak istemediğimden, uykum gelince yayında yaptığım uyuma.

- arkadaşlar ben bi beş dakika kestireyim, biryere gitmeyin.


eskiden blogtv zamanında, blogda yayın yaparken hayvan gibi içtiğimden ve yayını kapatmak istemediğimden, uykum gelince yayında yaptığım uyuma.

- arkadaşlar ben bi beş dakika kestireyim, biryere gitmeyin.


15 dk iş molasında 6 saat uyuyup işten atılmak...