çat kapı gelen komşu

samimiyetin metrelerle ya da bir duvar kalınlığıyla ölçüldüğünü sanan komşudur. kapı çalışı bir şiddet alameti olarak yorumlanabilir. ama elindeki aşureyi teslim edip kapıdan dönecekse ya da reklamlardaki gibi kahve kokusuna kanıp tüm çekiciliğiyle kapımızda bitecekse başımızın üstünde yeri vardır.
dünyanın en sevimsiz insanı ilan edilebilir.
gün görmüş komşunun hali başkadır.. içeri davet etmeyince girmez, kapı önünde maksadı neyse anlatır, hallolunca gider.. pişirdiği yemekten, yaptığı tatlıdan getirir. kötü niyetli hiç değildir.. bazılarının da belki de söyleyemedikleri vardır.. komşum bana platonik aşık olsa nasıl olurdu diye düşündünüz mü?
çat kapı gelenin kim olduğuna göre değişir elbet. hayallerimin ilk göz ağrısı ayhan abi ise kaptı kaçtı yaparcasına çekerim ki içeri...
gelen üst komşuysa iyidir, bir üstüyse zahmet etmesindir, en üstse evlilerle işim olmazdır ve ayrıca ev sahibime vermemdir...
gelene git denmez de iki saat bilgisayarda geçmişi sil geri dönüşüm kutusunu boşalt masaüstünü temizle derken sıkıntı verir
günlük ev kıyafetleri ile 10 dakikalığına oturmaya gelen komşudur. fantezilerin 1 numaralı ismi olsa da, gerçekte imkansızdır.
biraz sonra kapım çalınacakmış. "çat kapı" şeklinde oldu biraz da. bekledik bekledik ses seda çıkmayınca arkalarını dönüp gittiklerini düşünmüştük doğrusu. *
yakışıklıysa ve yatıya kalmak amacıyla geliyorsa buyursun gelsin, çirkinse ya da tuz, şeker ve çay gibi kendi evinde biten şeylerden almaya gelmişse bir an önce geri dönsün gelmesin dediğim komşu. salt komşu olması da şart değil heğ, komşuma gelmiş bir misafir, apartmanda bir komşumu soran resmi devlet çalışanı yahut komşuluk hukuku gereği kendini insanları mutlu etmeye adamış hoş bir çocuk da olabilir, adam yemiyoruz sonuçta negzel mutlu oluruk işte.