sabah okula gitmeden önce pastaneye uğrayıp aldığım poğaçaları ucuz çayla birlikte tükettiğim yerde dönen muhabbetlerdir. küçük hesaplar yapmayı sevdiğim için çayı piyasa fiyatının yarısına orda içebiliyorum. hem kahvehane ortamı gibi de değil. koca götlülere garezi olan biri tarafından dışarıya konulmuş ufacık tabureler ve yine uzun boyluların kambur olması için dizayn edilmiş yerden bitme masalar. ama olsun çay ucuz ve burda dönen sohbetler çok deli. patatesli poğaça yerken duymak isteyeceğin türden sohbetler. insanları dinleyip hayatlarına müdahil olmayı sevdiğim için de hemen başlıyorum dinlemeye. dayının biri uzun yıllar sevişmemiş olmasının getirdiği gerginlikle başlıyor
- kıyamet alameti bunlar,hepsi yazıyor. ve ben bunları biliyordum .sen bilmezsin . çoğu kişi de bilmez. ama bilen de bilir.
-yani?
-üniversite iyi gelmedi bu şehre.
not: bahsedilen şehir ensest ilişkilerin en yoğun yaşandığı illerden bir tanesi.