çiçekleriyle konuşan anne

1 Entry Daha
çünkü karşı komşusu gülsüm teyze, onu altın gününe çağırmamıştır. dışlanmıştır ve kendini yalnız hissediyordur. beraber salı pazarına gidemiyordur kimseyle. hülya'nın oğlunun eve getirdiği kızlar hakkında dedikodu yapamıyordur mahalledekilerle. o yüzden teselliyi, işten gelip bütün gün tv karşısında maç izleyen kocasında değil, kapısını kitleyip içeride osbir çeken oğlu ya da hülya'nın oğluyla gizlice konuşan kızıyla değil, çiçeklerinde bulmuştur. hatta isim bile koymuştur onlara. mor kızım, pembelim, sarı güneşim gibi... her odaya yerleştirmiştir onları, hep yanında olsunlar diye. yapraklarını okşar, sever, dertlerini anlatır; en ufak bir çiçek açtığında ondan mutlusu yoktur. kış gelip bazıları yapraklarını döküp kuruyunca, o da dökülür, yıpranır, enerjisini kaybeder... peki ya tatile çıktıklarında o çiçeklere ne olacaktır? orospu gülsüm'e de bırakamaz artık. peki ya hülya? peki ya fatma? peki ya esra?... 2 haftalık tatilin sonunda hangileri sağ kalacaktır? *
5 Entry Daha