dayatmacı zihniyet

muhtemeldir ki tüm uluslarda vardır ve muhtemeldir ki sosyolojik açıdan kaderdir, güçlünün zayıfı ezmesi, tek tipleştirmeye çalışması, yok sayması, aşağılaması vs vs... 90'lı yılların ortalarında gay mekanlara bıyıklı almıyorlardı mesela çünkü o dönem bıyık taksimdeki gay barlarda varoş kabul ediliyordu. veya türkiye'de ayı hareketi başladığında ve kısa sürede baya bi duyulduğunda, diğer lgbt oluşumların üyeleriyle ayı gruplarının üyeleri arasında, ayılığın bir alt kültür değil de olsa olsa bir saplantı, bir fetiş olabileceği konusunda gayet hararetli tartışmalar yaşanmıştı.
bu dayatmacılık her zaman için var olmaya devam edecek, toplumsal bir kuraldır belki de. birileri çıkacak diyecek ki, bir eşcinsel nasıl olur da out olmaz, şu partiye oy verir, şuna laf söylemez, milliyetçi veya sosyalist, ateist ya da dindar olur, pride'a katılmaz, aktivist olmaz... örnekler çoğaltılır. ve bireyi mahkum eder ve birey der ki -hele en başlarda bu ortama girdiyse- 'taktir görmek ve eşcinel toplum tarafından kabul edilmek istiyorsam şöyle olmalıyım, böyle olmalıyım, azmederse zamanla olur da ama uymaz üzerine dayatılan elbise çünkü o, o değildir artık.
1 Entry Daha