eşcinsellerin transfobik olması

"nasıııııl?" diye çığlık atasımı getiren durumdur. üzerinde uzun uzun konuşmak bence benim değil trans olanın haddinedir ama toplumdan dışlanan bir kesmin dışlanan diğer kesme bu kadar nefret dolu bir şekilde yaklaşmasını gerçekten anlamıyorum. ki bu nefret çemberine biseksüeli, lezbiyeni de dahil. herkes birbirini dışlıyor, güzel azınlığız cidden.
eşcinsel olsa da o da bir insandır ve her insan tabii ki de doğuştan hoşgörülü doğmaz. bazı insanlar sonradan öğrenir transfobik veya homofobik olmamayı.
homofobik eşcinseller dahi varken (ve hatta muhtemelen homofobik olmayan eşcinsellere nazaran daha fazla olma ihtimali varken) bu durum anormal değil, sebebini bilemem ancak kendimizden farklı durana her daim mesafeli yaklaşmaya meyilliyiz. bu durumları aşmanın tek yolu ise diyalog ve biraradalık. eşcinsel kimliğimi keşfettiğim dönemde başta homofobik bir yaklaşıma sahiptim, daha sonra bunu aşıp kimliğimi kabullendim ancak bu sefer de transfobik bir eğilime sahip oldum, başlangıçta yenemiyorsun çünkü empati yapamaz haldesin, ancak bunu da aşmam daha çok trans ve transeksüel arkadaşlarla aynı ortamlara denk gelmem vesilesiyle oldu, bir insanla karşılıklı iletişime girip onunla ortak anılar biriktirdiğin vakit kafandaki ön yargıları da atmaya başlarsın. aslında her anlamda böyledir yani, diyalog ve bir arada aynı ortamlarda buluşmak bizleri karşımızdakiyle empati yapabilir hale getirir, ön yargılar da böyle böyle aşılır.

bugünün de meselesi budur belki, bizleri kamusal alandan tümüyle dışlayan ve toplumun tortularına hapseden bir anlayışa karşı ne kadar ısrar ve inatla varlığımızı gösterirsek ve ne kadar temas edebilirsek bir o kadar kalıpları yıkacağız, bizlerin bunu başaramayıp kendi dar sokaklarımıza sıkıştığımız yerde ise karşıdakiler, bizleri istikrarlı bir şekilde şeytanlaştırıp tüm toplumu empati yapamaz hale getirmeye devam ediyor.