eşcinsellerle ilgili bilinmesi gereken 20 gerçek

bu derlemeye göre hepimiz incelikten, naiflikten, hassaslıktan kırılıp ölüyoruz demek. e benim tanıdığım onca odun gey ne oluyor?* cinsel yönelimimizden dolayı küçüklükten itibaren maruz kaldığımız sorunlarda ve bu durumun yarattığı hislerde belki ortaklaşma durumumuz olabilir. açılamama korkusu, kaygılar, mahrumiyetlerimiz vb. ama kişilik özellikleri ve yaptığımız şeylere gelince o kadar da ortak bir hal yok bence. her kadının içten titiz olmadığı ama toplumsal cinsiyet rollerinin dayatılması nedeniyle erkeklere göre daha titiz ve derli toplu davranmaya itildiği gibi bir şey var mesela. kadınlık rolünü benimsemiş geyler belki böyle olmaya çalışıyordur ama kendim dahil çoğu ibnenin pasaklılığı ne olucak şimdi?** sanat sepet işlerine gelirsek orda şöyle bir parantezi kabul ediyorum. heteroseksüellerin çoğunun doğuştan beri desteklendikleri ve girdikleri kalıplar var. biz bu kalıplara uygun olmadığımızı erken yaşta fark edip dünyaya daha farklı açılardan bakmaya başlıyabiliyoruz. sorgulamalarla boğuşuyoruz. bu durumlar eğer sanatçı bir potansiyelimiz varsa bunu geliştirmeye sürüklüyor olabilir. yaratıcılık önemli değil mi sanat deyince neticede. yine de her ibne sanatçı ruhlu ve süper sanatçı olmuyor işte. bir heykele bakıp bu taş yığını ne lan diyen onca oduna geliyoruz yine. eşcinsellerin akıllı olabildiğini düşünüyorum. tıpkı kadınlar gibi küçük yaştan itibaren hayatta kalabilmek için zekamızı daha fazla kullanmak ve geliştirmek, karmaşık düşünebilmek zorundayız çünki. önümüze hazır serilmiş bir hayat yok. saksıyı daha fazla çalıştırmak zorunda kaldık. gizlenmek, fark edilmemek için oyunculuğumuzu da geliştirmek zorundaydık hala da öyle çoğumuz için. teatral kulvarda da fena değiliz yani. el mecbur. ama her oyunculuk da merly streep değil.*