forever autumn

1 Entry Daha
"sonbahar gitmek bilmedi bu aralar. çok kimse sevmez ya bu karanlık, siyah-beyaz havayı... sonbahar da öylece dikilmiş karşımıza, "gitmiyorum işte. beni sevmiyorsunuz; biliyorum. ve gitmeyecem." diyor hüzünlü ve kızgın ve biraz da kırgın bir şekilde.

akşam üzeriydi. aile evine doğru yürümeye başladım çarşıdan. her zaman olduğu gibi müzikçalarım sol cebimde, kulaklıklar da kulaklarımda... sigara paketi ve çakmak da arka cebimde... yürüyorum. şarkılardan fal baktım kendime. ileri-ileri-ileri-ileri-ileri-ileri. beirut'da durup mola verdim. brandenburg çaldı birkaç kere üst üste. "send me now. the winter's over." kış bitti, evet. çaldı üst üste birkaç kere daha. ben yürüdüm. sigaraları yaktım ard arda. sonra tekrar fal baktım şarkılardan: ileri-ileri-ileri-ileri-ileri. durdum. hangi şarkı çıktı?

bir gitar başladı önce. sonra çok sevdiğim bir ses, daniel brennare'nin sesi: "so, the season of the fall begins..."
he ya, sonbahar, senin vaktinmiş meğer."

adama masallar yazdırıyor bu şarkı.

1 Entry Daha