arkadaşlarla yılbaşında taksime akma planları kuruyordum. 2 ayda bir yapılan kur sınavlarına da hazırlanıyordum tabiki. ayrıca öğrenci evine çıkmanın verdiği heyecan vardı. tabi sonraki aylarda bu heyecan yerini "okulu bir an önce bitirsem de kurtulsam bu libidosu yüksek heterolardan." ya da "sigara dumanı yüzüne yıllarım gidiyor bu evde!" kaygılarına, laflarına bıraktı. güzel zamanlardı ama, uğraşlarım vardı en azından.
ücretli öğretmenlik yaparak, neredeyse yol ve yemek parasına saatlerce yol tepiyor, kadrolu öğretmenlerin 2 katı çalışıp, güvencesiz, yarım sigorta, idarecilerin yıktığı angaryalardan fırsat kalırsa haftasonu da kpss illetine çalışmaya uğraşıyordum. şu an bir dağ köyünde( ilçe dense de), gey arkadaşlardan uzak, heterolarla çevrili olsam da, ulaşım imkanları çok zor olsa da, gayet mutluyum. yapmak istediğim işi yapıyorum. maddi güvenceye kavuştum. metropoldeki şımarık öğrencilerin aksine daha sevgi-saygı dolu öğrencilerim var. işe yarıyor hissediyorum. darısı tüm ataması yapılmayan öğretmenlerin başına.
karpuzsever