iftara gitmenin bir de çağırılma aşaması var.
çağıran kişi size öyle şeyler söylüyor ki eğer gitmezseniz ya kan davası başlayabilir ya da başınıza daha kötü şeyler gelebilir. sizin o gün planınız varmış, canınız evden çıkmak istemiyormuş, oruç tutmuyormuşsunuz filan bunların hepsi önemsiz.
çağrıldıysanız o iftara gideceksiniz. sevseniz de sevmeseniz de o yemeklerden yiyip (belki tam doymayarak, gerçi ben utanmam yerim arkadaş) mutluymuş gibi çay içmeyi bekleyeceksiniz.