king charles cavalier

haliyle artık benimde evimde bulunan kendisinin "babisi" olduğum şirinlik abidesidir.
geldiği ilk dakika zıp zıp zıplayarak bütün evin altını üstüne getiren, daha ilk geceden yatağımızın ortasında ikimizin arasında yatan, sevgilimin ne kadar harika bir anne olduğunu kanıtlamasını sağlayan kömür gözlü oğlumuzun dahil olduğu ırktır.
4,5 aylık kahverengi tek renk, fırlama, korkak, zıpır, obur bir delikanlı kendisi, köpekleri uzaktan seven beni bile çileden çıkartmış en son "aşkım tut beni ben bunu ısıracam" şeklinde sevmeye başlatmıştır. sabah ezanı korkar kucağıma zıplar, acıkır şortumdan çeker, yediğin yemek çiğköfte bile olsa vermesem ağlar, köşeye sıkıştırıp terlikle savaşırken kaçacak yer bulamazsa koşar annesinin terliğini götürür bana vurmasını ister, iki dakika annesine sarılsak kafamıza basa basa aramıza girer, başka hayvanı sevmeye kalksak önce ağlar sonra ısırır. tatlılık abidesi hayatımızı değiştiren bir ufaklığımız var artık.
bir de sabah akşam of bile demeden çişini kakasını temizleyen,
bir şey olmasın diye üstüne titreyen,
onunla yatıp onunla kalkan, yorgun, bitkin ve hala çok güzel bir annemiz var.
ikisini de canımdan çok sevdiğimi bildirmek isterim.