lubunya abartısı

ay ablaaaaaa, dün bir elektrikçi geldi, ne sor ne ben söyleyeyim, torbalar nasssıl dolu, ben diyeyim butçana bir greyfurt sen de diyarbakır karpuzu ( nakka nakinta ama suyum selim maksimumda sivrisinek olsa ne yazar)

bende böyle nasıl bir ev halimleyim, dökülüyorum anlatamam (fonda beş kat fondöten, göz kalemleri, parfümler vs.)

ay sen herif bana bir alık bir alık (altı üstü sigorta kutusunun yerini sormuştur garip)

ay beni bilirsin kal gelir böyle durumlarda (dilimi çıkardım üçer kere alt ve üst dudağımda gezdirdikten sonra)

gayet normal bir şekilde yerini gösterdim (o tarafa doğru giderken ayağım takıldı şortum kayıverdi)

neyse bir baktım bu fermuarını indirmiş elinde sallayarak ne dese beğenirsin "sen bırak şimdi onu bak tam senin kutuna göre bir sigorta var burada" (bu eski tip bir kutu yanımda yok uygun malzeme dükkandan alıp geleyim dedi)

neyse şekerim koridor duvarlarının dili olsada konuşsa bir o duvar bir bu duvar yedi bitirdi yaladı yuttu beni (gidiş o gidiş bir daha gelmedi ayol herif)

tayfun felan haltetmiş abla 1.5 litrelik içim ayranı şişesi gibiydi yeminle ayol, telefonunu verdi ne zaman istersen ara dedi (hırsımı dildomdan çıkardım)

şeklinde özetlenebilecek durumlar silsilesi, neyse abartmayı severiz.