multipl skleroz ms

bir sinir hastalığıdır. sinir iletimini kolaylaştıran ve sinir dokusunu koruyan miyelinin hasar görmesi sonucu oluşan bir hastalıktır. genelde ilk belirtiler 30-35 yaş arası ağırlıklı olarak kadınlarda görülür. hasatalığın nedeni belli değildir. denge kaybı, alta kaçırma, görme bozukluğu, konuşma bozukluğu, yutkunma bozukluğu gibi belirtileri vardır. bu belirtilerin ortaya çıktığı dönemlere atak denir. kortizon başta olmak üzere ağır ilaçlarla bu atakların etkisi azaltılmaya çalışılır. ancak ilaçlar o kadar ağırdır ki bir süre sonra başka organlarda hasar oluşmaya başlar. atak anında müdahale edildiğinde şikayetlerin tamamen geçtiği görülse de bizde durum maalesef böyle olmadı hiçbir zaman. kesin bir tedavisi yoktur.

hasta için olduğu kadar hasta yakınlarını da perişan eden bir hastalıktır. ömrünün her döneminde her işi kendi başına halleden annemin gün geçtikçe babama veya bana veya başka birine muhtaç olarak yaşamayı kabullenmesi çok zor oldu. sigaranın hastalığını tetiklediğini öğrendiğinde, kısa sürede ölürüm düşüncesiyle sigarayı artırmıştı. ama hastalık öldürmüyor, süründürüyor. ömrümün her döneminde güvendiğim ve çoğu kez hayran olduğum annemin fiziksel gücünün yıllar içerisinde eriyip gitmesi benim açımdan ağır bir deneyimdi. dahası hastane ortamlarına alışık olmayınca, hastanelerdeki gereksiz kırtasiye işlemlerinden anlamayınca, mr çekimi için, kan ve idrar tahlilleri için zamanla yarışılınca psikolojik olarak kendimi yetersiz hissetmeye başladım.

hastane kuyruklarında beklerken haline şükretmeyi öğreniyor insan. daha genç ms hastalarının 1-2 yıl içinde geçirdiği değişimi görünce, kendi hastanın daha iyi durumda olduğunu falan düşünüyorsun. türkiye'de en iyi ms polikliniği olarak kabul edilen çapa tıp fakültesi'ndeki doktorların bir bölümünün ilgisizliği, sekreteryla, hemşire ve hasta bakıcıların çıldırtan davranışları karşısında yenilmişliği hissediyorsun, gizliden gizliye kadere isyan etmesen de yine de bi "keşke" patlatıyorsun içinden