sahibinin kendinden emin olduğu ne istediğini bildiği izlemini veren sade ve açık mesajlardır sanırım. ayrıca göderildiği kişiye kendini uzaylı, hapishane kaçkını ya da ne bilim sapık gibi hissettirmemeleri de önemli özelliklerindendir. örnek vermek gerekirse, bu türden şimdiye kadar en çok hoşlandığım mesaj şu olmuştur:**

"yazdıklarını okudum. ben de aşırı duygusal bakmıyorum. ama duygusuz da olamıyorum. hem hayatım bir ilişkiye hazır olmadığı için kimseyle ciddileşemediğimden ama buna rağmen bedenimden de zevk almayı istememden bu ikilemim. ve eğer sen de kabul edersen seninle tanışmak isterim. hatta bu akşam müsaitsen benim biraz naciyem var. 3-4 bira içebilecek param ve zamanım da var. ben sana gelebilirim müsaitsen; değilsen de sen bana gelebilirsin. müzik dinleyebiliriz. kalmak istersen birlikte ya da ayrı uyuma olanağımız da var. umarım bu mesajımı çok saçma bulmazsın. olumsuz da olsa yanıtını bekliyorum. teşekkürler."

cevabım: "adresin?"*

"kıllı, büyük ayaklı bir footmaster arıyorum, beni sehpa, masa gibi kullanacak bir aktif efendi lazım, terlikle dövecek ve penisimi ayağıyla ezecek"

ah be yavrum, çok ağrılı sancılı bir dönemime denk geldin. yoksa ben seni ne çok severdim...

"sakalına yuva yapasım geldi." 24.03.2014

"bazı erkekler neden bu kadar güzel güler?"

"burası için fazla yakışıklısın."

"çok tatlısın keşke benim olsan"

daha çok bir oyuncak ayıymışcasına "çok tatlısın" vb ya da "o türk ginger severim" (hani bu ülkede ginger bulacaksın, türkçe bilecek, üzerine bir de gay çıkacak... olasılıklar uzay) minvalinde devam eden ve hiçbir yere ulaşmayan mesajlar.

yazarın notu: onca mesaja rağmen bekarım, bekardım, hala da bekarım.

"resimlerine bakarken şunu gördüm bazı insanlar yüzler silüetler vardır bakınca hemen altına yatmak istersin waww adama bak dersin bazen de o'na bakınca bir kedi yavrusu gibi kolunun altına yatıp uyumak huzur istersin bence sen o insanlardansın."

eğlenilecek değil, evlenilecek adamsın diyor sanırım zat.



yazarın notu: kedi sevmiyorum.

yazarın notu 2: şu an bunu yazarken fark ettim acaba birçok gayin kedisi olduğu ve benim kedilerden haz etmememden ötürü mü yalnızım. bazinga!

"babana söyledin mi ibne olduğunu?"

cılız romantik girişler yerine bu tür çarpıcı söylevler çok daha güzel. adam benimle evlenmek istiyor ki gireceği aileyi tanımak istiyor, çok güzel, şirin mi şirin, tozpembe. gönül isterdi en sevimli tinder mesajlaşmaları mahiyetinde şeker şeyler paylaşayım ama profil sitelerinde "güzel" mesaj alsam ne olacak yav. o adam onları kaç kişiye yazdı biliyor musun canım, bir erkeğin diğerini yatağa atmak için o kıvrak dilini kaç farklı şekilde kullanabileceğini öğrenemedik gitti.

17 yaşıma yeni girmişim, hiçbir profil sitesini keşfetmemişim daha. manjam'i buldum denk geldi nasılsa. açtım bir hesap tırsa tırsa bilgilerimi giriyorum, fotoğraf yüklüyorum. bir saat kadar heyecanla refresh butonunu eskitmenin ardından uzun saçlı metalci dövmeli bir herif mesaj atıyor:
"tam sevgilim olacak adamsın."
şu an bakınca burun kıvırsam da bu cümleye; yalnızlığın, korkunun en çok hissedildiği o yeni kabullenme döneminde böyle bir mesaj almak afallatıyor beni. şapşal bir sırıtma kaplıyor yüzümü, anlamsızca mutlu oluyorum. "biri benden hoşlanabilir." diye dank ediyor kafama. kendime olan güvenim artıyor.
(bkz: bu da böyle bir anımdı)