psikiyatrist

bugün kendisiyle 10. görüşmemi yaptığım doktorun uzmanlık alanı. psikiyatrist denilince akla hemen şizofreni gibi ağır psikotik hastalıklar geliyor gerçi ama her türlü ruh sağlığı sıkıntısına bakan bir kişi. benim durumun teşhisi de depresyon ve kaygı bozukluğu oldu. çok klasik oldu evet.

valla psikiyatrist ile hasta kişinin arasındaki kimya, başka her türlü uzmanlık dalından daha önemli. o doktoru seveceksiniz, güveneceksiniz, yoksa o iş olmuyor zira çok özelinizi açıyor, çok yaralı olduğunuz alanları gösterip savunmasız kalıyorsunuz. öyle ruhen kendinizi çırılçıplak soyduğunuz bir ortamda, ters bir lafla incinmek en istemeyeceğiniz şey. o nedenle aranızdaki ilişki çok önemli.

benim önceden 2 başka doktorla da görüşmem oldu ama çok sıkıntılı geçti, birisinde kendimi polis sorgusundaymış gibi bile hissettim. size uyan birisini denk getirene kadar böyle sıkıntılı süreçleri yaşamak gerekiyor maalesef.

neyse 3. denemede kafamın uyuştuğu, beni sorguya çekip yargılıyormuş gibi gelmeyen, tatlı mı tatlı bir hanımefendi ile denk gelme kısmetine kavuştum. insanın yıllar boyu anlatamadığı dertlerinin olması çok boktan bir durummuş, şişip patlamak üzereydim, hatta patlıyordum da ara ara. bu doktor hanıma anlattım da anlattım, anlattıkça da rahatladım, içimdeki şişkinliğin zamanla hafiflediğini gördüm. çok manyak bir deneyim oldu, oluyor benim için. burayı bulana kadar bayağı çektim ama o çabalara değdi diyebilirim şu anda gayet.

konuşmaların çok belirgin bir formatı yok aslında. ben aşırı derecede dolu olduğum için, zaten anlatacaklarım hafifleyene kadar bir 7-8 görüşme geçti. haftada bir görüşüyoruz, bu süre zarfında aklıma takılan düşünceleri ve soruları not ediyorum, bir sonraki görüşmede onlar üzerinden veya o hafta yaşadığım şeyler üzerinden gidiyoruz genelde. genel olarak ben ne istersem onu konuşuyoruz gibi diyebilirim ama bu yöntem iyi mi diye sordum, hiç sorun yok, kafanı ne meşgul ediyorsa onu konuşalım dedi, benim notlar almamı takdir etti, çok azimlisin bile dedi. azimliyim tabii zira hakikaten kafayı yemek üzereydim, bir daha aynı depresyonlara dönesim hiç yok, o nedenle olabildiğince kendimi anlamaya ve düşünce yapımı daha pozitif ve yapıcı olacak şekilde değiştirmeye azmetmiş durumdayım.

depresyonun kaynağı genel olarak çevremizde olan bitenlerden çok bizim onları algılayış biçimimiz olduğu her kitapta yazıyor zaten. ben de bu görüşmelerle onu değiştirmeye uğraşıyorum sanırım. öfke ile başa çıkabilme, başkalarına karşı duygularını daha yapıcı şekilde ifade edebilme, içine atma huyundan vazgeçme, karşındakiyle empati yapmaya daha meyilli olmak gibi şeyler. sonuçta psikiyatristin de elinde sihirli bir değnek yok ve 10 kere gittiniz diye bütün yaşamınız değişmiyor. o nedenle karşıdaki kişinin de istekli ve birşeyleri değiştirmek için azimli olması çok önemli benim gördüğüm kadarıyla.

sürekli olarak çok ciddi konulardan, sıkıntılardan da bahsetmiyoruz artık. hayatımı biraz daha iyi yapabilmek için neler yapabileceğimi, hangi küçük adımları atabileceğimi, neyin bana daha iyi gelebileceğini de konuşmaya başladık. mesela geçen hafta başlamak istediğim ama karar veremediğim spor salonu üzerinde konuştuk. bu bile adamın keyfini yerine getiriyor.

daha gidecek çok yolum var herhalde ama bugün doktor ilk geldiğim zamana göre öfke seviyemde belirgin bir düşüş olduğunu, daha rahatladığımı, daha az kaygıyla konuştuğumu, hayatımda birşeyleri değiştirmeye başlamış olmanın da kendime güvenimi arttığını gözlemlediğini söyledi. bunları duymak da adamın hoşuna gidiyor tabii. bazen iyi yaptığınız şeylerin birileri tarafından görülüyor, birileri tarafından takdir ediliyor olmasına çok ihtiyaç duyuyorsunuz, bazen birilerinin size hayatta izlenecek yol konusunda yardımcı olması, rehber olması, hayatın bilinmezlikleri karşısında tedirginliğinizi azaltıyormuş. ben bunları ailemden hiç göremediğim için çok fazla eksikliğini çekmişim, psikiyatrist biraz da sanki bana düzgün yürümem için koltuk değnekleri olmuş gibi geliyor. yapıp ettiğim şeyleri danışabileceğim, geri bildirim alabileceğim birilerinin olduğunu bilmek benim özgüvenimde artışa sebep oldu, daha rahat karar alabilir olmaya başladığımı hissediyorum.

benim psikiyatrist deneyimimden çıkardığım sonuçlar bunlar. kendime yaptığım en güzel yatırımlardan biri oldu sanırım bu.

ayrıca (bkz: eşcinsellerin danışabileceği psikologlar)
3 Entry Daha