dallas buyers club

jared leto'ya 2014 oscar ödülleri'nde aids hastası bir transseksüeli canlandırdığı rolle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü kazandıran film.

film; yine bir aids hastası olan heteroseksüel bir erkeğin hastalığı yenmek için gerekli ilaçları sağlamak için kurduğu bir kooperatifin gerçek hikâyesini anlatıyor. son dönemde lgbt anlamında alternatif olmaya zorlanan film endüstrisinin; oscar gibi uluslarası bir platformsa temsili anlamında önemli bir yapıt.

arkadaşımın ısrarı üzerine matthew mcconaughey ve jennifer garner yi hiç sevmememe rağmen gittiğim ve çok beğendiğim filmdir. jared leto zaten adamım, her filimde başarılı ama matthew mcconaughey in performansını hiç beklemiyordum, ilk kez bu filmde beğendim, komik ve doğal buldum.
ilk jenerasyon hiv/ aids hastalarinin caresizligini cok net bir sekilde aktaran film. azt'nin sektorel olarak olusturdugu zorunlu musterilerin caresizligi eger empati kurabiliyorsaniz cidden insana buyuk bir uzuntu veriyor filmi izlerken.
sirf parasi olmadigi icin zaten topu topu birkac yil daha yasayabilecegi hayatini kaybeden insanlar oldu buyuk sirketlerin ac gozlulugu yuzunden. simdilerde cok daha olumlu sonuclar alinabilse de ilac ureticilerinin ve buna bagli devlet kurumlarinin gaddarligi hala devam ediyor gidi duruyor.
uzun zamandır ertelemiştim izlemeyi, sonunda izledim ve mcconaughey'i pek beğenmesem de gerçekten başarılıydı ama esas filmdeki en başarılı oyuncu, kesinlikle jared leto. jennifer garner'a zaten taparım, hatta biraz filmde soğuk durur diye düşünürken ilerledikçe o da fena sayılmazdı. the paperboy ile birlikte, benzer eşcinsel temada matthew mcconaughey'in güzel işler çıkarabildiğini gördük.

--- spoiler ---

filmde beni en çok hayret ettirense seks, alkol, uyuşturucu takılan ronnie'in meksika ziyaretinden sonra saniyesinde temizlenmesi, kendine bakmaya başlaması. alkol yine var tabi ama uyuşturucu ve hele de böyle bir karakterin bir anda seksi bile bırakabilmesi. hatta rayon'a sürekli markette işlenmiş yiyecekler hakkında azarlamaları falan. 180 derece bir dönüş. bu da bize insanın ne-nasıl olursa olsun konu canına geldi mi herkesin ölmemek için her şeyi yapabileceğini gösterdi gibi geldi bana. filmin başından sonuna kadar aids'ten ilaçlara sürekli okumaları, raporları ve fda'e karşı bunları savunması, öyle bir adamın nereden nereye geldiğini görünce gülümsetti. hele de gerçek bir hikaye olunca.

--- spoiler ---
zaten çok özel bir film ama özellikle bu salgın günlerinde keşke izlememiş olsaydım da sıfırdan izleseydim dediğim bir film aynı zamanda.