dragon age 2

dragon age origins'in devam oyunudur. ilk oyundaki kaydınızı girerek seçimlerinizin etkilerini bu oyunda da görebiliyorsunuz.
ilk oyundaki gelişmiş karakter yaratma seçeneklerinin aksine, bu oyunda güçlü bir protagonist olan hawke ile oynayabiliyoruz sadece. hawke blight sırasında kasabası yok edilen ve bu sebeple ailesiyle ferelden'ın kuzeyindeki özerk şehir kirkwall'a kaçmak zorunda kalan kadın ya da erkek bir insan. ben kadın olan marian hawke ile oynamayı seçtim. kadın ve erkek için iki default tip var, isterseniz tiplerini de değiştirebiliyorsunuz. ama yarattığınız karakter default karakter kadar cool olamıyor. normalde yapmam ama default oynamayı tercih ettim bu yüzden.

önemli bir nokta ise bu oyunda karakterinizin sesinin olması. origins'te diyalogları seçmekle yetiniyorduk. da2'de ise karakterimiz seçtiğimiz diyaloğa göre konuşuyor. gerçi diyaloglar ilk oyundaki kadar bol seçenekli değil ama sesimizin çıkması güzel bir şey.
mülteci olarak gittiğiniz kirkwall'da kendinizi yavaş yavaş şehre kabul ettiriyorsunuz. yolda tanıştığınız aveline adlı kadın asker ilk yoldaşınız oluyor. bir de kardeşiniz var gerçi onu saymıyorum pek. başta seçtiğiniz kariyere göre ününüz yayılıyor şehirde. oyun ilerledikçe grubunuz büyüyor.
da2 ilk oyundaki tek ana hikayenin aksine üç hikayeden oluşuyor. dünyayı etkileyen büyük bir olay yok bu sefer. siyaset, şehir sorunları ve mage-templar çatışması üzerinden ilerliyor hikaye. ilk oyundaki kadar sağlam ilişkileriniz olamıyor yoldaşlarınızla fakat hikayeyi daha çok sevdim diyebilirim. karakterimi daha çok benimsedim daha doğrusu.
ilk oyundaki gibi yine büyücü oldum ve bu oyundaki mage-templar çatışmasında her zaman büyücüleri destekledim. ilk oyundaki gibi circle büyücüsü de değiliz zaten direk apostate oluyoruz büyücüysek.
oyun hikaye olarak ilk oyundaki kalıp fantastik edebiyat hikayesinden ayrılıyor. sürüyle yan görev hikayeyi zenginleştiriyor ve ortaya başarılı bir sentez çıkıyor.
oynayış olarak ilk oyundaki gerçekçi hantallığını kırmış, biraz daha eğlenceli bir dövüş sistemine geçmiş diyebiliriz. ama oyunda gereksiz bir aksiyon var. şehirde sürekli birileri önünüzü kesip soymaya çalışıyor, örümcekler fırlayıp duruyor, iki dakika rahat yürüyemiyorsunuz yolda. bir yerden sonra sıkıyor tabi kavga dövüş.
mekan tasarımları bakımından kirkwall şehri çok başarılı olsa da şehir dışındaki zindanlar ve mağaralar rezillik resmen. bir tane zindan tasarlamışlar, farklı noktalardan mağaralara giriyoruz, bir bakıyoruz yerdeki çiçeğine kadar aynı zindan. kolaya kaçılmış, hiç hoş olmamış. ayıp olmuş hatta ilk oyundaki mekan zenginliğinden sonra.
işte böyle. iyisiyle kötüsüyle başarılı bir devam oyunu bence. darısı inquisition'a.