night of the living dead

ben bayılıyorum ya hu bu kült korku filmlerine!

efenim, george a. romero üstad'ın 1968 yapımı filmi. aynı zamanda living dead üçlemesinin de ilki oluyor. anlayacağınız; bir zombi filmi bu.

teee 1968 yılından bahsediyoruz. absürt derecede komik öncelikle. evet, komik. bunu yadırgamak için söylemiyorum elbette. bilakis sinema tarihinin; hadi olmadı, en azından zombi temalı filmlerin en iyilerinden biridir -onca komikliğe rağmen. bu bağlamda bir kara mizah filmi olduğu söylenebilir mi? belki. amma velakin sinema tarihinin ilk zombilerinden biri kadraja girdiğinde çok gülmüştüm ben lan! böyle takım elbiseli bir istanbul beyefendisi, utana sıkıla, mahcubâne bir edayla size yaklaşıyor gibi. hem o başroldeki aptal sarışına ne demeli? öyle ayılıp bayılmalar, "ah"lar, "oh"lar...

bittabi ki george a. romeo'dan bahsediyoruz. ben filmin salt bir zombi, kült korku filmi olarak anılması taraftarı değilim. zira alt metninde sosyal, toplumsal göndermelerin, eleştirilerin de olduğu kanaatindeyim.
özellikle açılış sekansı sonrasında, zombi istilasından kendilerini korumak için bir evde tıkılı kalan farklı sınıflar ve "renk"lerdeki insanlar arasındaki çatışma, uyumsuzluk, yardımlaşma, çekişmelerle de toplumsal sınıflamalara eleştiriler getiriyor: "amerikalı beyaz ailenin reisi kahramandır" geyiği, "kadın hep yardıma muhtaçtır" inanışı, "zenci köle" göndermeleri, "erkek, kadını korur" (bir sürü spoiler oldu ya, neyse) ve başka başka şeyler...


sinema klasiklerini, korku kültlerini, hele ki zombileri ve siyah-beyaz filmleri sevenleri şöyle alayım: